Translation of "Gökyüzünü" in French

0.003 sec.

Examples of using "Gökyüzünü" in a sentence and their french translations:

Yıldırım gökyüzünü aydınlattı.

- L'éclair illumina le ciel.
- La foudre éclaira le ciel.

Bütün gökyüzünü ışık kapladı.

Le ciel s'est empli de lumière.

Mavi kuş gökyüzünü sırtında taşır.

Le merle bleu porte le ciel sur son dos.

Gökyüzünü avuçlarınızın arasına almayı denemeyin.

N'essayez pas de couvrir le ciel entier de la paume de votre main.

Ve en önemlisi, büyük mavi gökyüzünü.

et, le plus important, le grand ciel bleu.

Mavi gökyüzünü görmek istediğimde çatı katına çıkarım.

Je monte sur le toit quand je veux voir le ciel bleu.

Ve hiçbir zaman aynı olmayan Londra gökyüzünü yansıtırlar.

et reflètent le ciel de Londres, qui n'est jamais le même.

Yeni Ay'ın karanlığı hâkimken... ...geceleyin gökyüzünü uzak galaksiler aydınlatır.

Dans l'obscurité de la nouvelle lune, des galaxies lointaines éclairent le ciel nocturne.

Tom pencereden dışarı bakarken, kayan bir yıldız, gökyüzünü geçti.

Lorsque Tom regarda par la fenêtre, une étoile filante traversait le ciel.

Finlandiya'nın bayrağı mavi ve beyaz. Mavi gökyüzünü, beyaz da bulutu simgeliyor.

Le drapeau finlandais est bleu et blanc. Le bleu symbolise le ciel, et le blanc, la neige.

Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.

Les lumières des villes éclipsent le ciel nocturne, empêchant les animaux de se repérer grâce aux étoiles.

Şanssız bir yıldızın altında doğmuş olan kimse yoktur, sadece gökyüzünü okuyamayan insanlar vardır.

Il n'y a personne qui soit né sous une mauvaise étoile, il n'y a que des gens qui ne savent pas lire le ciel.