Translation of "Fred" in French

- Fred her zaman yalan söylüyor.
- Fred hep yalan söylüyor.

Fred ment tout le temps.

Fred tembel bir adam.

Fred est un mec feignant.

Fred bir topa tekme attı.

Fred a tapé dans la balle.

Fred annesine uzun bir mektup yazdı.

- Fred écrivit une longue lettre à sa mère.
- Fred a écrit une longue lettre à sa mère.
- Fred a écrit à sa mère une longue lettre.

Fred küçük erkek kardeşine çiti boyattı.

Fred fit peindre la barrière par son petit frère.

Fred ve George arayı nöbetleşerek sürdüler.

Fred et George conduisirent à tour de rôle.

Fred eşine büyük bir servet bıraktı.

Fred a laissé une grande fortune à sa femme.

Ertesi yıl, Fred Korematsu'nun enterne edilmesini onayladı.

Et l'année suivante, a maintenu l'internement de Fred Korematsu.

Fred annemi gittiği her yerde takip etti.

Fred accompagnait ma mère partout.

Fred bütün günü bir iş arayarak geçirdi.

Fred passa toute la journée à chercher un travail.

- Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar uzağa gitti.
- Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar ileri gitti.

Fred est allé jusqu'à dire qu'il m'avait détesté.

Evet çünkü bu Donald Trump'ın babası Fred Trump

oui parce que c'est le père de Donald Trump, Fred Trump

Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.

Fred s'éprit de Jane et commença à sortir avec elle.

Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onlar birbiriyle görüşmeye başladı.

Fred commença à aimer Jane, et ils ont commencé à se voir.