Translation of "Açmaya" in French

0.013 sec.

Examples of using "Açmaya" in a sentence and their french translations:

Tomurcuklar açmaya başladı.

Les bourgeons commençaient à s'ouvrir.

Sadece fikirleri açmaya çalışmıştık

Nous avons juste essayé d'ouvrir les idées

O, kapıyı açmaya çalıştı.

- Il a essayé d'ouvrir la porte.
- Il tenta d'ouvrir la porte.

Tom kapıyı açmaya çalıştı.

Tom essaya d'ouvrir la porte.

Paketi açmaya çalışırken parmağımı kestim.

Je me suis coupé le doigt en tentant d'ouvrir le colis.

Tom beni kutuyu açmaya zorladı.

Tom m'a forcé à ouvrir la boîte.

Tom araba kapısını açmaya çalıştı.

Tom a essayé d'ouvrir la porte de la voiture.

Boşuna kilitli kapıyı açmaya çalıştı.

Il essaya en vain d'ouvrir cette porte verrouillée.

Onunla ilgili konuyu açmaya çekiniyorum.

J'hésite à mettre le sujet sur la table avec elle.

Kiraz ağaçları çiçek açmaya hazırlanıyor.

Les cerisiers sont sur le point de fleurir.

O boş yere kutuyu açmaya çalıştı.

Il essaya en vain d'ouvrir la boîte.

Ben geçen yıl yelken açmaya başladım.

J'ai commencé à naviguer l'année dernière.

Tom kapıyı açmaya çalıştı ama açamadı.

Tom tenta d'ouvrir la porte, mais n'y parvint pas.

O benim mektuplarımı açmaya nasıl cüret eder!

Comment ose-t-il ouvrir mon courrier !

Tom kapıya koştu ve onu açmaya çalıştı.

Tom courut à la porte et essaya de l'ouvrir.

Genç eczacı bir eczane açmaya karar verdi.

Le jeune pharmacien a décidé d'ouvrir une pharmacie.

Ama Howard beni, kendimi belirsizliğe açmaya teşvik etti,

Mais Howard m'a exhortée de m'ouvrir à l'incertitude,

Kapıyı açmaya çalıştım ama kilitli olduğu için açamadım.

J'ai tenté d'ouvrir la porte mais je n'ai pas pu parce qu'elle était verrouillée.

Kapıyı açmaya çalıştım ama kilitli olduğu için açılmadı.

- J'ai tenté d'ouvrir la porte mais je n'ai pas pu puisqu'elle était verrouillée.
- J'ai tenté d'ouvrir la porte mais je n'ai pas pu, comme elle était verrouillée.