Translation of "İşime" in French

0.005 sec.

Examples of using "İşime" in a sentence and their french translations:

İşime odaklanıyorum.

Je me concentre sur mon travail.

Bunun işime yaramayacağıydı.

ça n'allait pas marcher avec moi

Çok işime yaradı.

- Ça m'a beaucoup aidé.
- Cela m'a beaucoup aidé.

Ben işime odaklanıyorum.

- Je suis concentré sur mon travail.
- Je me concentre sur mon travail.

Benim işime bak.

Remplace-moi.

O işime mal olacak.

Ça va me coûter mon poste.

O benim işime yaradı.

- Cela fonctionna pour moi.
- Cela a fonctionné pour moi.

- Bana uyar.
- İşime yarar.

Ça marche pour moi.

- İşimden uzak dur.
- İşime karışma.

- Reste en dehors de mes affaires !
- Restez en dehors de mes affaires !

Gürültü yüzünden işime konsantre olamıyorum.

Je ne peux pas me concentrer sur mon travail à cause du bruit.

Kötü İngilizcem bana işime mal oldu.

Mon anglais médiocre m'a coûté ce travail.

- İşe bisikletle giderim.
- İşime bisikletle giderim.

Je me rends au travail en vélo.

- Bu seni ilgilendirmez.
- İşime burnunu sokma.

- Ce ne sont pas tes affaires.
- Ce ne sont pas vos affaires.

Her gün yataktan kalkıp heyecanla işime gidiyorum.

Je me lève chaque matin et je suis contente d'aller travailler.

Ve ilk işime başlamak için Paris'e taşınmıştım.

et de déménager à Paris pour mon premier emploi.

- Çok işime yaradı.
- Bu çok yardımcı olur.

Cela aide beaucoup.

- Çok işime yaradı.
- Bu bana çok yardımcı oldu!

Cela m'a beaucoup aidé !

Ben her zaman kendi işime sahip olmanın hayalini kurdum.

- J'ai toujours rêvé de posséder ma propre entreprise.
- J'ai toujours rêvé d'avoir ma propre entreprise.

Seninle daha fazla vakit geçirmek isterim, ama işime geri dönmeliyim.

J'adorerais pouvoir passer plus de temps avec vous, mais je dois retourner au travail.

İşe bazen yürüyerek bazen de bisikletle gidiyorum zira yaşadığım yer işime çok yakın.

Je vais parfois à pied au travail, d'autres fois j'y vais en vélo, car mon service est près de chez moi.

Niçin o kadar mühim bir şeyi söylemek için beni uyandırdın? Şimdi, asla işime konsantre olamayacağım.

Pourquoi tu m'as réveillé pour me dire quelque chose d'aussi important ? Maintenant, j'vais jamais pouvoir me concentrer sur mon travail !