Translation of "özgürlüğü" in French

0.003 sec.

Examples of using "özgürlüğü" in a sentence and their french translations:

İnsanlar özgürlüğü sever.

Les gens aiment la liberté.

İfade özgürlüğü nedir?

C'est quoi la liberté d'expression ?

Demokrasi özgürlüğü teşvik eder.

La démocratie encourage la liberté.

Dan ifade özgürlüğü yanlısıdır.

Dan est pour la liberté d'expression.

Kadınların özgürlüğü dünyanın özgürlüğüdür.

La liberté des femmes est la liberté du monde.

Bana özgürlüğü mü anlatmak istedin?

Tu voulais me parler de liberté ?

Konuşma özgürlüğü bazı ülkelerde kısıtlıdır.

La liberté de parole est limitée dans certains pays.

- Düşünce özgürlüğü anayasa tarafından garanti altına alınmıştır.
- Düşünce özgürlüğü anayasal güvenceye alınmıştır.

La liberté de penser est garantie par la Constitution.

- Tutuklu serbest bırakıldı.
- Tutukluya özgürlüğü verildi.

On rendit sa liberté au prisonnier.

- Çok sayıda öğrenci konuşma özgürlüğü için savaştı.
- Çok sayıda öğrenci konuşma özgürlüğü için mücadele etti.

Un grand nombre d'étudiants se sont battus pour la liberté d'expression.

Doğru olduğunu düşündüğü şeyi yapma özgürlüğü var.

Il a la liberté de faire ce qu'il croit correct de faire.

Tam din özgürlüğü tüm insanlar için güvence altına alınmıştır.

Une totale liberté de culte est garantie à tous.

Dünyada insanlar her zaman daha fazla özgürlüğü ve eşitliği savunuyor.

Les gens dans le monde se battent toujours pour plus de liberté et d'égalité.

Bilgiye Erişim Özgürlüğü Yasası net bir varsayımla yönetilmelidir: Şüphe karşısında, açıklık hüküm sürer.

La Loi pour la Liberté d'Information devrait être administrée avec un présupposé clair : en cas de doute, la transparence prévaut.