Translation of "önlemek" in French

0.008 sec.

Examples of using "önlemek" in a sentence and their french translations:

Polis katliamı önlemek istedi.

La police voulait éviter un bain de sang.

Başkalarının benzer şekillerde davranmasını önlemek

d'empêcher les autres d'agir de façon similaire

Soğuk algınlığını önlemek için pencereyi kapat.

Ferme la fenêtre pour éviter de t'enrhumer.

Onu önlemek için güçlü önlemler aldık.

Nous avons pris des mesures fortes pour prévenir cela.

Kötü şansları önlemek için tuz serpiyoruz.

Nous répandons du sel en signe de purification.

Şişliği önlemek için bileğine buz koymalısın.

Vous devez mettre de la glace sur votre cheville pour réduire l'enflure.

Bunu önlemek için elimden geleni yaptım.

J'ai fait de mon mieux pour éviter ceci.

Egzersiz yapmadan önce yaralanmayı önlemek için gerinirim.

Je fais des étirements avant de faire des exercices pour éviter des blessures.

Bunun yaşanmasını önlemek için bu katı yasaları koyduk.

Nous avons adopté des lois strictes pour empêcher que cela n'arrive.

Hastalığın hızlıca yayılmasını önlemek kolay bir görev değildi.

Empêcher la maladie de se répandre à toute vitesse n'a pas été une chose facile.

Bazı insanlar karılarının başka biriyle evlenmesini önlemek için evlenirler.

Certains ne se marient que pour empêcher leurs femmes de se marier avec d'autres.

Yunanistan mali sisteminin çökmesini önlemek için radikal tedbirler alıyor.

La Grèce est en train de prendre des mesures radicales afin d'éviter l'effondrement de son système financier.

Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.

Se laver les mains régulièrement est un bon moyen de se prémunir de contracter certaines maladies.

Oranında ve bunların ortadan kaybolmasını önlemek için insani çözümler hala sera gazı emisyonlarını

pour cent, et les solutions humaines pour éviter leur disparition sont toujours axées sur la réduction des