Translation of "Çinli" in French

Çinli Hristiyanlar ve Çinli Müslümanlarla

des chrétiens de Chine, des musulmans de Chine

Sen Çinli misin?

Es-tu Chinois ?

Noel Baba Çinli.

Le père Noël est un Chinois.

O, Çinli mi?

Est-il chinois ?

Çinli olmak isterdim.

J'aimerais bien être chinoise.

Kız arkadaşım Çinli.

Ma petite copine est chinoise.

Bu adam Çinli.

Cet homme est chinois.

Bu bir Çinli hayranı.

- C'est un éventail chinois.
- C'est un fan chinois.

- O Çinli.
- O, Çinlidir.

Il est chinois.

Siz Çinli misiniz, bayım?

Êtes-vous chinois, monsieur ?

- Çinli misin yoksa Japon musun?
- Sen Çinli misin yoksa Japon musun?

Êtes-vous chinois ou japonais ?

Onlar Japon mu Çinli mi?

- Sont-ils japonais ou chinois ?
- Sont-ils japonais ou bien chinois ?
- Sont-elles japonaises ou chinoises ?

Bu benim için bir Çinli.

Pour moi c'est du chinois.

şu anda CEO su bir Çinli

actuellement PDG est un Chinois

Tom Çinli bir takas öğrencisiyle çıkıyor.

Tom sort avec une étudiante d'échange chinoise.

Tom, Çinli bir değişim öğrencisiyle çıkıyor.

Tom sort avec une étudiante d'échange chinoise.

O mavi gözlü bir Çinli Müslümandır.

Elle est chinoise musulmane aux yeux bleus.

O bir Çinli gibi çok dolaylı konuşur.

- Il parle d'une manière trop détournée, à la façon d'un Chinois.
- Il parle de manière trop indirecte, comme un Chinois.

Tom bir Çinli değişim öğrencisi ile çıkıyor.

Tom sort avec une étudiante d'échange chinoise.

- Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.
- Çinli kadın arkadaşlarımın onları yola getirmemden zevk aldıklarını biliyorum.

Je sais que mes amies chinoises aiment bien quand je les corrige.

Tom ve Mary, Çinli bir oğlan çocuğunu evlat edindiler.

Tom et Marie ont adopté un garçon de Chine.

Çinli yetkililer ekonomik büyümenin dünya ekonomisinden dolayı üç yıl içinde en düşük seviyesine düştüğünü söylüyor.

Les officiels chinois disent que la croissance économique est tombée à son plus bas niveau depuis trois ans en raison de l'économie mondiale.