Translation of "Konuş" in English

0.010 sec.

Examples of using "Konuş" in a sentence and their english translations:

Konuş!

- Speak!
- Talk!

Konuş.

- Talk.
- Talk!

- Onunla konuş.
- Konuş onunla.

Talk to him.

- Avukatımla konuş.
- Avukatım ile konuş.

Talk to my lawyer.

İtalyanca konuş!

Speak Italian!

Benimle konuş!

Talk to me!

Konuş benimle.

- Talk to me.
- Speak with me.

Açık konuş.

Speak clearly.

Yavaş konuş!

Speak slowly!

Patronunla konuş.

Talk to your boss.

Lütfen konuş.

Speak, please.

- Konuş!
- Konuşun!

- Say it.
- Speak!

Benimle konuş.

Speak to me.

Birisiyle konuş.

Talk to somebody.

Bizimle konuş.

Talk to us.

Avukatlarımla konuş.

Talk to my lawyers.

Patronumla konuş.

Talk to my boss.

Onlarla konuş.

Talk to them.

Konuş, Tom.

Speak up, Tom.

Yavaş konuş.

Speak slowly.

Konuş. Dinliyorum.

Talk. I'm listening.

- Konuş!
- Söyle!

Do tell!

Berberîce konuş.

Speak Berber.

Berberîce konuş!

Speak Berber!

Fransızca konuş.

Speak French.

- Tom'la tekrar konuş.
- Tom ile tekrar konuş.

Talk to Tom again.

Yüksek sesle konuş!

Speak up!

Tom ile konuş.

Talk to Tom.

Konuşmak istiyorsan, konuş.

If you want to talk, talk.

Sadece Tom'la konuş.

Just talk with Tom.

Sessiz biçimde konuş.

Speak quietly.

Lütfen, konuş benimle.

Please talk to me.

Lütfen açıkça konuş.

Please speak up.

Sen İngilizce konuş.

You speak English.

Sadece benimle konuş.

Just talk to me.

Hadi, konuş benimle.

Come on, talk to me.

İstersen benimle konuş.

Talk to me if you want.

Lütfen Tom'la konuş.

Please talk to Tom.

Bizimle konuş, Tom.

Talk to us, Tom.

Kendi adına konuş.

Speak for yourself.

Dobra dobra konuş.

Don't pull any punches.

Benimle konuş, Tom.

Speak to me, Tom.

Sadece onlarla konuş.

Just talk with them.

Sadece onunla konuş.

Just talk with him.

Onlarla tekrar konuş.

Talk to them again.

Onunla tekrar konuş.

Talk to him again.

Benimle İngilizce konuş.

Speak to me in English.

Daha yavaş konuş.

Talk slower.

- Söyle.
- Konuş!
- Konuşun!

- Say it.
- Speak out!
- Speak!

Yüksek sesle konuş.

Speak louder.

İyi, benimle konuş.

Good, talk to me.

Lütfen Fransızca konuş.

Please speak in French.

Avukatım ile konuş.

Talk to my lawyer.

- Sen konuş, ben dinleyeyim.
- Sen konuş, ben dinlerim.

You talk, I'll listen.

Olumlu düşün, olumlu konuş.

Think positively. Speak positively.

Önce gel, sonra konuş.

Come first, talk later.

Haydi Tom. Konuş benimle.

Come on, Tom. Talk to me.

Önce düşün, sonra konuş.

First think, and then speak.

Lütfen benimle İngilizce konuş.

Please speak to me in English.

Lütfen daha yavaş konuş.

- Speak more slowly, please!
- Speak more slowly, please.

- Açıkça konuşun.
- Açık konuş.

- Speak clearly.
- Speak clearly!

Lütfen daha çabuk konuş.

Please speak more quickly.

Lütfen benimle Fransızca konuş.

Please speak to me in French.

İtalyanca konuş! Almanca anlayamıyorum.

Speak Italian! I can't understand German.

Utangaç olma. Benimle konuş.

Don't be shy. Talk to me.

Benimle daha sonra konuş.

Talk to me later.

Lütfen benimle konuş, Tom.

Please talk to me, Tom.

Otur ve benimle konuş.

Sit down and talk to me.

Gerçeğin ta kendisini konuş.

Speak plain truth.

Yüksek sesle konuş, lütfen.

- Please speak up.
- Speak up, please.

Hadi! Benimle konuş, Trang.

Come on! Talk to me, Trang.

- Yöneticiyle konuşun.
- Müdürle konuş.

Speak to the manager.

Kendi adına konuş Tom.

Speak for yourself, Tom.

- Mikrofona konuş.
- Külahıma anlat.

Talk to the hand.

Benimle konuşma. Avukatımla konuş.

Don't talk to me. Talk to my lawyer.

Seviyorsan git konuş bence.

I think that if you like him, you should go talk with him.