Translation of "Yakasını" in English

0.005 sec.

Examples of using "Yakasını" in a sentence and their english translations:

Tom yakasını gevşetti.

Tom loosened his collar.

İki yakasını bir araya getirmeye çalışıyordu.

He tried to make both ends meet.

Şanssızlık hayatı boyunca onun yakasını hiç bırakmadı.

Misfortune dogged him all his life.

- O, iki yakasını bir araya getirmeye çalışıyordu.
- O, kıt kanaat geçinmeye çalışıyordu.

She tried to make both ends meet.

- Michael geçim yapmak için zor bir süreç geçirdi.
- Michael iki yakasını bir araya getirmekte zorlanıyordu.

Michael had a hard time making ends meet.

- Tom'un kaçmasına izin ver.
- Tom'un kurtulmasına izin ver.
- Tom'un sıvışmasına izin ver.
- Tom'un yakasını kurtarmasına izin ver.
- Tom'un tüymesine izin ver.
- Tom'un kirişi kırmasına izin ver.

You let Tom get away.

- Mary emekli maaşı ile geçimini sağlayamıyor. Bu yüzden bir restoranda yarım gün bir temizlikçi kadın olarak çalışıyor.
- Mary emekli maaşı ile iki yakasını bir araya getiremiyor. Bir restoranda yarım gün temizlikçi bir kadın olarak çalışmasının nedeni bu.

Mary can't make ends meet on her pension. That's why she works half-days as a cleaning lady in a restaurant.