Translation of "Yaşım" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yaşım" in a sentence and their english translations:

Yaşım ilerliyor.

I'm not getting any younger.

Yaşım beni ele verecek.

My age is going to tell on me.

Yaşım hakkında sıkça yalan söylerim.

I often lie about my age.

Yaşım konusunda erkek arkadaşıma yalan söyledim.

I lied to my boyfriend about my age.

Yaşım hakkında kız arkadaşıma yalan söyledim.

I lied to my girlfriend about my age.

- Seninle aynı yaştayım.
- Yaşım seninle aynı.

- I'm the same age as you.
- I'm the same age as you are.

"Kaç yaşındasın?" "Yaşım yok. Ben yaşamadım."

"How old are you?" "I have no age. I haven't lived."

- O kadar genç değilim.
- Yaşım o kadar küçük değil.

I'm not that young.

- Sandığından çok daha yaşlıyım.
- Yaşım sandığından çok daha büyük.

I'm much older than you think I am.

- Araba kullanabilecek yaşta değilim.
- Araba kullanmak için yaşım çok küçük.

I'm too young to drive a car.

- Yaşça senden büyük olduğum için konuşmaktan çekinme.
- Yaşım büyüm olduğu için konuşmaktan çekinme.

Don't hesitate to speak just because I am your elder.

- Bunu yapmak için daha çok gencim.
- Bunu yapmak için yaşım daha çok ufak.

I'm still too young to do that.