Translation of "Yürümeyin" in English

0.002 sec.

Examples of using "Yürümeyin" in a sentence and their english translations:

Lütfen çimenlerin üzerinde yürümeyin.

- Please do not walk on the grass.
- Please don't walk on the grass.

Bu alanın dışında yürümeyin.

- Do not walk outside this area.
- Don't walk outside this area.

Çok hızlı yürümeyin. Size yetişemiyorum.

Don't walk so fast. I can't keep up with you.

Kırık şişe parçaları üzerinde yürümeyin.

Don't walk on the shards of the broken bottle.

Bu kadar hızlı yürümeyin! Sizi yakalayamıyorum.

Don't walk so fast! I can't keep up with you.

- Merdivenlerin altında yürümeyin.
- Merdivenlerin altında yürüme.

Don't walk under ladders.

- Karanlıktan sonra yalnız yürüme.
- Hava karardıktan sonra yalnız yürümeyin.

Don't walk alone after dark.