Translation of "Umursamadı" in English

0.007 sec.

Examples of using "Umursamadı" in a sentence and their english translations:

Tom umursamadı.

Tom didn't care.

O beni umursamadı.

He took no notice of me.

Hiç kimse umursamadı.

No one cared.

Tom kalmayı umursamadı.

Tom didn't care to stay.

Tom umursamadı bile.

Tom didn't even care.

Hiçbir şeyi umursamadı.

He didn't care about anything.

O, bulaşıkları yıkamayı umursamadı.

She didn't mind doing the dishes.

Sürücü kırmızı ışığı umursamadı.

The driver ignored the stoplight.

- Tom umursamadı.
- Tom aldırmadı.

- Tom didn't mind.
- Tom did not mind.

Dan başkalarının duygularını umursamadı.

Dan didn't care about the feelings of others.

Tom Mary'nin söylediğini umursamadı.

Tom didn't care what Mary did.

Çocuk babasının tavsiyesini umursamadı.

The boy took no notice of his father's advice.

O cennete gitmeyi umursamadı.

- He wasn't concerned with his afterlife.
- He didn't care about going to Heaven.

Tom yemek yapmayı umursamadı.

Tom didn't mind doing the dishes.

Tom, Mary'nin tavsiyesini umursamadı.

Tom disregarded Mary's advice.

- Sami umursamadı.
- Sami ilgilenmedi.

Sami did not care.

Tom geç kaldığımı umursamadı bile.

Tom didn't even care that I was late.

Çok şaşırdım, Mary ricamı umursamadı.

Much to my surprise, Mary disregarded my request.

Tom Mary'nin onu sevip sevmediğini umursamadı.

Tom didn't care whether Mary liked him or not.

- Kadınlar ondan hoşlanmadılar.
- Kadınlar onu umursamadı.

Women didn't care for him.

Tom'a direkt bir emir verdim ama umursamadı.

I gave Tom a direct order, but he ignored it.

Kimse o adamın konuşup kendini ifade edemeyeceğini umursamadı.

before he was hunted down like a wild animal and labeled a villain.

Tom o yapıldığı sürece onun nasıl yapıldığını umursamadı.

Tom didn't care how it got done as long as it got done.

- Tom tek başına yaşamayı umursamadı.
- Tom yalnız yaşamaktan rahatsız değildi.

Tom didn't mind living by himself.