Translation of "Tutma" in English

Yas tutma.

Don't mourn.

Nefesini tutma.

Don't hold your breath.

Onu ters tutma.

Don't hold it upside down.

Balık tutma yavaştı.

Fishing has been slow.

Lazeri yüzüme doğru tutma.

Don't point the laser at my face!

Kitaplarımı kirli ellerinle tutma.

Don't handle my books with dirty hands.

Her zaman onun tarafını tutma.

Don't always take sides with him.

Her zaman Tom'un tarafını tutma.

Don't always take sides with Tom.

Bir avukat tutma hakkın var.

You have the right to an attorney.

Bir avukat tutma hakkına sahipsin.

- You are entitled to have a lawyer.
- You're entitled to have a lawyer.

Bize balık tutma gezinden bahset.

Tell us about your fishing trip.

Tom defter tutma metodumuzu benimsedi.

Tom adopted our method of bookkeeping.

Tom balık tutma gezilerinden hoşlanıyor.

Tom enjoys fishing trips.

O bir balık tutma tutkunuydu.

He was a fan of fishing.

Onun kapıyı açık tutma alışkanlığı var.

He has a habit of keeping the door open.

Balık tutma konusunda ilk şeyi bilmiyorum.

I don't know the first thing about fishing.

Balık tutma konusunda çok şey biliyorum.

I know a lot about fishing.

Oy verme tercihlerimi gizli tutma hakkına sahibim.

I have the right to keep my voting preferences secret.

Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.

We were granted the privilege of fishing in this bay.

- Ayağını frenden çek Tom.
- Ayağını frende tutma Tom.

Don't ride the brake, Tom.

Karanlıkta yürüyen kör bir adama el feneri tutma.

Do not show a torch to a blind man walking in the dark.

Onun saçı ve kafasını tutma şekli bana Maria'yı hatırlatıyor.

Her hair and the way she holds her head remind me of Maria.

Artırma, iş yapmayı kolaylaştırma ve vergileri düşük tutma eğilimindeki politikaları

strengthening legal security, ease of doing business and keeping taxes low, have been

Tom balık tutma yelek ve şapkasını giydi ve kapıya yöneldi.

Tom put on his fishing vest and hat and headed for the door.

Sakın domuzlarla güreş tutma. Hem kirlenirsin hem de domuz bundan hoşlanır.

Never wrestle with pigs. You both get dirty and the pig likes it.

- Hobilerim balık tutma ve televizyon izlemedir.
- Hobilerim balık tutmak ve televizyon izlemektir.

My hobbies are fishing and watching television.

- Kızamık aşısı neredeyse yüzde yüz etkilidir.
- Kızamık aşısının tutma oranı neredeyse %100'dür.

The measles vaccine is almost 100% effective.