Translation of "Tedarik" in English

0.004 sec.

Examples of using "Tedarik" in a sentence and their english translations:

Tarımsal tedarik zincirini de kısaltmaya yardımcı olabilir.

and also help to maintain the nutritional content in vegetables.

Tom ve Mary tedarik dolabında seks yaptı.

Tom and Mary had sex in the supply closet.

Grant, iki şehir arasındaki tedarik hatlarını kesmek istiyordu.

Grant wanted to cut the supply lines between the two cities.

Onları yerel olarak tedarik ettim ve bir ağaca aşıladım

I'll source them locally and graft them to the tree

1) Ordusuna tekrar erzak tedarik edip bitkin adamlarını dinlendirmek

1) He resupplies and rests his exhausted men.

Partizanlar daha iyi organize oldu ve tedarik edildi; İngiliz donanması,

The partisans became better organised and supplied; the British navy was able to land

Yanı sıra ordu yönetiminin her yönü; verimli hareket ve tedarik sağlamak;

as well as every aspect of army administration;  ensuring efficient movement and supply;  

Suchet, birliklerinin yetersiz tedarik edildiğini, disiplinsiz olduğunu ve morallerinin düşük olduğunu gördü.

Suchet found his troops to be poorly supplied, ill-disciplined and low in morale.

Fransız sınırına geri çekilmekten başka seçeneği yoktu ve geride iyi tedarik edilmiş birkaç garnizon bıraktı.

back towards the French frontier, leaving behind several, well-supplied garrisons.