Translation of "Herkesten" in English

Herkesten öndeydik.

We were ahead of everyone.

Başka herkesten farklıyım.

I'm different from everyone else.

Ben herkesten şüpheleniyorum.

I'm suspicious of everybody.

Herkesten nefret ediyorum.

- I hate everyone.
- I hate everybody.

Tom herkesten korkuyor.

Tom is afraid of everyone.

- Tom'un herkesten korktuğunu biliyorum.
- Biliyorum ki Tom herkesten korkar.

- I know that Tom is afraid of everybody.
- I know that Tom is afraid of everyone.
- I know Tom is afraid of everybody.
- I know Tom is afraid of everyone.

Kasabadaki herkesten daha zengindir.

He is richer than anyone else in the town.

Tom herkesten nefret ediyor.

Tom hates everybody.

O herkesten daha iyidir.

He is better than anyone else.

Tom'u herkesten iyi tanırım.

I know Tom better than anyone.

O herkesten daha zeki.

He is smarter than anyone.

O, herkesten takdir gördü.

She is appreciated by everyone.

Ben herkesten özür diliyorum.

I apologize to everyone.

Ben aslında herkesten korkuyorum.

I am afraid of everybody actually.

Tom herkesten daha şaşkındı.

Tom was more surprised than anybody.

Geçmişini herkesten gizli tuttu.

He kept his past a secret from everyone.

Tom herkesten daha hızlıdır.

- Tom is faster than anyone else.
- Tom is faster than anybody else.

Sami herkesten uzaklaşmak istiyordu.

Sami wanted to get away from everyone.

Niye herkesten nefret ediyorsun?

Why do you hate everyone?

Herkesten bir veda hediyesi aldım.

I got a farewell present from everyone.

Seni herkesten daha çok seviyorum.

- I love you more than anyone else.
- I love you more than anybody else.

İşi herkesten daha iyi yaptı.

He did the work better than anyone else.

Şehirdeki diğer herkesten daha zengin.

He is richer than anybody else in town.

Buradaki herkesten daha sıkı çalışıyorsun.

You work harder than anyone here.

Tom, herkesten ayakkabılarını çıkarmalarını istedi.

Tom asked everyone to take off their shoes.

Tom herkesten ayakkabılarını çıkarmalarını istedi.

Tom asked everyone to take their shoes off.

Tom başka herkesten daha iyi.

Tom is better than anyone else.

Tom buradaki herkesten daha zengin.

Tom is richer than anyone else here.

Tom başka herkesten önce oradaydı.

Tom was there before anyone else.

Tom başka herkesten önce geldi.

Tom came before anyone else.

Buradaki herkesten daha fazla çalışıyorsunuz.

You work harder than anyone here.

Tom'un ailesindeki herkesten nefret ediyorum.

I hate everyone in Tom's family.

Ben ona herkesten daha yakınım.

- I'm closer to him than anyone.
- I'm closer to her than anyone.

Tom'u herkesten daha iyi tanırsın.

You know Tom better than anybody.

Tom gerçek duygularını herkesten saklıyordu.

Tom kept his true feelings hidden from everyone.

Ben herkesten daha iyi biliyorum.

- I know that better than anyone.
- I know that better than anybody.

Tom onu herkesten önce gördü.

Tom saw it before anyone else.

Tom herkesten önce buraya geldi.

Tom got here before everybody else.

Sen hariç herkesten nefret ediyorum.

I hate everyone except you.

Tom'u herkesten daha iyi tanıyorum.

- I know Tom better than anyone else.
- I know Tom better than anybody else.

Her şeyden ve herkesten bıktım.

I'm fed up with everything and everybody.

O herkesten bir şey öğrenmeye hazır.

He is ready to learn anything from anybody.

Tom Mary'yi herkesten daha iyi tanıyor.

Tom knows Mary better than anyone.

Herkesten nefret ediyorum, herkes de benden.

- I detest everyone, and everyone detests me.
- I hate everyone, and everyone hates me.

Tom başka herkesten daha çok yaptı.

Tom has done more than anyone else.

Annem ailemde herkesten daha erken kalkar.

Mother gets up earlier than anybody else in my family.

Ben buradaki başka herkesten daha akıllıyım.

I'm smarter than everyone else here.

O, o sırrı neredeyse herkesten sakladı.

She kept that secret from nearly everyone.

Onu, buradaki herkesten daha iyi yapabilirim.

I can do that better than anyone else here.

Tom hemen hemen herkesten nefret ediyor.

Tom hates practically everyone.

Ben onları herkesten daha iyi tanırım.

I know them better than anyone.

Ben onu herkesten daha iyi bilirim.

I know him better than anyone.

Ben onu herkesten daha iyi tanırım.

I know her better than anyone.

Tom seni herkesten daha çok seviyor.

Tom likes you more than anybody else.

Tom herkesten daha akıllı olduğunu düşünüyor.

Tom thinks that he's smarter than everyone.

Tom tanıdığım başka herkesten daha deli.

Tom is crazier than anyone else I know.

Tom buradaki diğer herkesten daha akıllıdır.

Tom is smarter than anyone else here.

Başka herkesten önce yemek yemeye başladım.

I started eating before everyone else.

Kimi başka herkesten daha çok seviyorsun?

Who do you love more than anybody else?

Çalıştığın herkesten gerçekten nefret ediyor musun?

Do you really hate everyone you work with?

Tom başka herkesten daha sıkı çalışır.

Tom works harder than anyone else.

Tom oraya herkesten daha erken geldi.

- Tom got there earlier than anyone else.
- Tom got there earlier than anybody else.

Tom, herkesten daha iyi olduğunu düşünüyor.

- Tom thinks he's better than anyone else.
- Tom thinks that he's better than anyone else.
- Tom thinks he's better than anybody else.

Tom, sınıfındaki herkesten daha hızlı koşabilir.

- Tom can run faster than anyone else in his class.
- Tom can run faster than anybody else in his class.

Adı George'tu ve George herkesten nefret ederdi.

His name was George, and George hated everybody.

O bu şehirdeki başka herkesten daha zengindir.

He is richer than anyone else in this town.

Tom Mary'yi başka herkesten daha iyi tanıyor.

- Tom knows Mary better than anyone else.
- Tom knows Mary better than anyone else does.

Ben başka herkesten o kadar farklı mıyım?

Am I that much different from everyone else?

Ben ırkçı değilim, sadece herkesten nefret ediyorum.

I'm not racist, I just hate everybody.

Tom buradaki herkesten daha iyi tenis oynayabilir.

Tom can play tennis better than anyone else here.

Tom bildiğim başka herkesten daha hızlı yüzebilir.

Tom can swim faster than anyone else I know.

Tom, tanıdığım herkesten daha iyi şarkı söyler.

Tom can sing better than anybody else I know.

Tom başka herkesten daha akıllı olduğunu düşünüyor.

- Tom thinks he's smarter than everyone else.
- Tom thinks that he's smarter than everyone else.
- Tom thinks that he's smarter than everybody else.
- Tom thinks he's smarter than everybody else.

O herkesten daha az zamanda ehliyetini aldı.

He got his driving licence in less time than anyone.

Tom, sınıfta herkesten daha iyi Fransızca konuşuyor.

Tom speaks French better than anyone else in the class.

Tom başka herkesten daha akıllı olduğunu düşünüyordu.

- Tom thought he was smarter than anybody else.
- Tom thought he was smarter than anyone else.
- Tom thought that he was smarter than anybody else.

Tom onu başka herkesten daha iyi yapabilir.

Tom can do that better than anyone else.

Tom piyanoyu tanıdığım herkesten daha iyi çalabilir.

- Tom is able to play the piano better than anybody else I know.
- Tom is able to play the piano better than anyone else I know.

Sami kendisinin herkesten daha zeki olduğunu düşünüyordu.

Sami thought he was smarter than everybody else.

- Tom buradaki herkesten daha yaşlı.
- Tom buradaki herkesten daha büyük.
- Tom'un yaşı buradakilerin hepsinden daha büyük.

Tom is older than anyone else here.

Tom Fen dersinde kendi sınıfındaki herkesten daha iyidir.

Tom is better at science than anyone else in his class.

Ben Tom'dan başka herkesten daha fazla nefret ediyorum.

I hated Tom more than anybody else.

Mary her zaman herkesten daha iyiymiş gibi davranıyor.

Mary is always acting like she's better than everyone else.

Sen Tom hakkında başka herkesten daha çok biliyorsun.

- You know more about Tom than anyone else does.
- You know more about Tom than anybody else does.

Mary herkesten daha akıllı olduğunu düşünüyor ama değil.

Mary thinks that she's smarter than everyone. But she's not.

Tom bildiğim başka herkesten daha yüksek sesle horluyor.

Tom snores louder than anyone else I know.

Onlar yabancılardan nefret ediyorlar; ben herkesten nefret ediyorum.

- They hate foreigners; I hate everybody.
- They hate foreigners; I hate everyone.

Cahil insanlar genellikle herkesten daha bilgili olduklarını düşünürler.

Ignorant people often imagine they are more knowledgeable than everyone else.

Sami hâlâ başka herkesten daha akıllı olduğunu düşünüyor.

Sami still thinks he's smarter than anybody else.

Eline bir fırsat geçtiğinde herkesten teker teker intikamını alıyordu

when he got an opportunity, he would take revenge on everyone one by one

Seni şimdiye kadar sevdiğim başka herkesten daha çok seviyorum.

I love you more than anybody else ever did.

Seni şimdiye kadar seven başka herkesten daha çok seviyorum.

I love you more than anybody else ever did love you.

Tom her zaman başka herkesten daha iyi gibi davranıyor.

Tom is always acting like he's better than everyone else.

O, anne ve babası dışında herkesten eleştiri kabul eder.

She accepts criticism from anyone but her parents.