Translation of "Takılmak" in English

Takılmak istemiyorum.

- I don't want to stick around.
- I don't want to stay.

- Seninle takılmak istemiyorum.
- Sizinle takılmak istemiyorum.

I don't want to hang out with you.

Takılmak ister misin?

Do you want to hang out?

Tom'la takılmak eğlenceli.

- It's fun to hang out with Tom.
- It's fun hanging out with Tom.

Seninle takılmak eğlenceli.

It's fun hanging out with you.

Takılmak istiyor musun?

Would you like to hang out?

Seninle takılmak istiyorum.

I'd like to hang out with you.

Tom takılmak istemiyor.

Tom doesn't want to stick around.

Tom takılmak istemiyordu.

Tom didn't want to stick around.

Bizimle takılmak ister misin?

- Would you like to hang out with us?
- Do you want to hang out with us?

Onunla takılmak ilginç değil.

- I don't enjoy his society.
- I don't enjoy hanging out with him.
- Hanging out with him isn't interesting.

Size takılmak hoşuma gidiyor.

I like hanging out with you.

Tom'la takılmak çok eğlenceli.

- It's a lot of fun hanging out with Tom.
- Hanging out with Tom is a lot of fun.

Tom bizimle takılmak istemiyor.

Tom doesn't want to hang out with us.

Bizimle takılmak istemiyor musun?

Don't you want to hang out with us?

Tom ile takılmak eğlencelidir.

Tom is fun to hang out with.

Sizinle takılmak istemiyorum arkadaşlar.

I don't want to hang out with you guys.

Tom'la takılmak çok eğlenceliydi.

Hanging out with Tom was a lot of fun.

Ben sadece seninle takılmak istiyorum.

I just want to hang out with you.

Tom Mary ile takılmak istedi.

Tom wanted to hang out with Mary.

Tom neden bizimle takılmak istemiyor?

Why does Tom not want to hang out with us?

Tom neden bizimle takılmak istiyor?

Why doesn't Tom want to hang out with us?

Bugün ebeveynlerinle takılmak biraz eğlenceliydi.

It was kind of fun hanging out with your parents today.

Tom bizimle takılmak istediğini söyledi.

- Tom said he'd like to hang out with us.
- Tom said that he'd like to hang out with us.

Benim evimde takılmak ister misin?

Would you like to hang out at my place?

Bu gece sana takılmak istiyorum.

I'd like to hang out with you tonight.

Siz çocuklar takılmak istemez misiniz?

Don't you guys hang out?

Benim evimde takılmak istiyor musun?

Do you want to hang out at my place?

Takılmak için favori kişin kim?

Who's your favorite person to hang out with?

Tom muhtemelen peşine takılmak istemeyecek.

Tom probably won't want to tag along.

Tom ile takılmak çok eğlenceli.

Hanging out with Tom is a lot of fun.

Tom ve ben birlikte takılmak.

Tom and I hang out together.

Tom neden bizimle takılmak istedi?

Why did Tom want to hang out with us?

Tüm yapmak istediğim siz çocuklarla takılmak.

All I want to do is hang out with you guys.

Tom takılmak için harika bir adam.

- Tom's a great guy to hang out with.
- Tom is a great guy to hang out with.

Tom ve Mary ile takılmak eğlenceli.

It's fun hanging out with Tom and Mary.

Boş zamanım sırasında arkadaşlarımla takılmak istiyorum.

During my free time I like to hang out with my friends.

O, arkadaşlarıyla takılmak için dersten kaçtı.

She skipped class to hang out with her friends.

Bu hafta sonu seninle takılmak isterim.

I'd love to hang out with you this weekend.

Evime üğramak ve takılmak ister misin?

Would you like to come over to my house and hang out?

- Tom etrafta dolaşmak istiyor.
- Tom takılmak istiyor.

- Tom wants to stick around.
- Tom wants to stay.

Tom artık Mary ile takılmak istemediğini söyledi.

- Tom said he didn't want to hang out with Mary anymore.
- Tom said that he didn't want to hang out with Mary anymore.

Keşke takılmak için bir oda arkadaşım olsa.

- I wish I had a roommate to hang out with.
- I wish that I had a roommate to hang out with.

Ne olduğunu görmek için biraz daha takılmak istiyorum.

I'd like to stick around a little longer to see what happens.

Tom tam olarak Mary'nin takılmak istediği adam türü.

Tom is exactly the sort of guy Mary wants to hang out with.

Sadece takılmak için ne kadar eğlenceli olduğunu unuttum.

I forgot just how fun you are to hang out with.

Fransızca çalışıyor olmalıyım ama siz arkadaşlarla takılmak daha eğlenceli.

I should be studying French, but it's more fun hanging out with you guys.

Sanırım Tom siz arkadaşlarıyla iki gece peş peşe takılmak istemiyordu.

- I think Tom didn't want to hang out with you guys two nights in a row.
- I think that Tom didn't want to hang out with you guys two nights in a row.

Hem Tom hem de Mary'yi severim ama sanırım Tom'la takılmak daha eğlenceli.

I like both Tom and Mary, but I think Tom is more fun to hang out with.

Tom ne olacağını görmek için takılmak istiyordu. Ne yazık ki, gitmek zorunda kaldı.

Tom wanted to stick around to see what would happen. Unfortunately, he had to leave.

- Muziplik yapmak için okula gelme.
- Takılmak için okula gelme.
- Sadece eğlence için okula gelme.

Don't come to school to lark around.

Sen eski kız arkadaşım kadar güzel değilsin ama sen takılmak için çok daha eğlencelisin.

You're not as beautiful as my ex-girlfriend, but you're a lot more fun to hang out with.