Translation of "Taşıyabilir" in English

0.004 sec.

Examples of using "Taşıyabilir" in a sentence and their english translations:

İnanç dağları taşıyabilir.

Faith can move mountains.

Bunu taşıyabilir miyiz?

Can we move it?

Bunu arabaya taşıyabilir misin?

Could you carry it to the car?

Bunu uçakta taşıyabilir miyim?

Can I carry this on the plane?

Tom kendi ağırlığını taşıyabilir.

Tom can carry his own weight.

Seni kollarımda taşıyabilir miyim?

May I carry you in my arms?

Bavulu yalnız taşıyabilir misiniz?

Can you manage to carry the suitcase by yourself?

Otobüs otuz kişi taşıyabilir.

The bus is capable of carrying thirty people.

Bu masayı kendin taşıyabilir misin?

Can you move this desk by yourself?

Bu otobüs 30 kişi taşıyabilir.

This bus can carry 30 people.

Bunu benim için taşıyabilir misin?

Can you carry this for me?

Tom senin için onu taşıyabilir.

Tom can carry that for you.

Bu otobüs elli yolcu taşıyabilir.

This bus can carry fifty passengers.

Mary zihin gücüyle nesneleri taşıyabilir.

Mary can move objects with the power of her mind.

Otobüs en fazla kırk kişi taşıyabilir.

The bus can carry a maximum of forty people.

Bu uçak kaç tane füze taşıyabilir?

How many missiles can this aircraft carry?

Bu bavulları benim için taşıyabilir misiniz?

Could you carry these suitcases for me?

Bu araba 4 ton yük taşıyabilir.

This car can carry a load of 4 tons.

O ağır bavulu kendiniz taşıyabilir misiniz?

Can you manage to carry that heavy suitcase by yourself?

Bu kutuyu benim için taşıyabilir misiniz lütfen?

Could you carry this box for me, please?

Orion kapsülü bir gün Mars'a insan taşıyabilir.

The Orion capsule may one day carry human beings to Mars.

Bu asansör, bir seferde 10 kişi taşıyabilir.

This elevator is capable of carrying 10 persons at a time.

Bunu benim için üst kata taşıyabilir misin?

Would you carry this upstairs for me?

Bu alışveriş çantasını benim için taşıyabilir misin?

Could you carry this shopping bag for me?

- Bu uçak bir seferde 40 yolcu taşıma kapasitesindedir.
- Bu uçak bir seferde 40 yolcu taşıyabilir.

This airplane is capable of carrying 40 passengers at a time.

- Bu uçak 400 tane yolcuya, oldukça rahat bir biçimde yer sağlıyor.
- Bu uçak rahatça 400 yolcu taşıyabilir.

This airplane accommodates 400 passengers quite comfortably.