Translation of "Dağları" in English

Dağları sever.

He likes mountains.

Dağları seviyorum.

I love the mountains.

Etiyopya'daki Simen Dağları.

The Semien mountains in Ethiopia.

İnanç dağları taşıyabilir.

Faith can move mountains.

İnanç dağları kımıldatabilir.

Belief can move mountains.

Çünkü Hindukuş-Himalaya dağları,

That's because the Hindu Kush Himalaya mountains --

Dağları denizlerden daha çok severim.

I like mountains better than seas.

Ben her zaman dağları sevdim.

I have always liked the mountains.

Ben dağları okyanusa tercih ederim.

I prefer the mountains to the ocean.

Himalaya Dağları, And Dağları'ndan daha yüksektir.

The mountains in the Himalayas are higher than those in the Andes.

Dağları denizi sevdiğimden daha çok severim.

I like the mountains more than I like the sea.

Japonya'nın bir sürü güzel dağları var.

Japan has a lot of beautiful mountains.

Ben dağları, deniz kenarına tercih ederim.

I prefer the mountains to the seashore.

Missouri'nin hem dağları hem de ovaları vardır.

Missouri has both mountains and plains.

Yükselen sular dağları on beş arşın aştı.

The water was fifteen cubits higher than the mountains which it covered.

Buzullar, kara buzları ve buzul dağları tatlı sudan yapılmıştır.

Glaciers, land ice and icebergs are made of fresh water.

Bazı insanlar denizi daha çok sever, diğerleri dağları daha çok sever.

Some people like the sea more, others like the mountains more.

Japonya birçok dağları olan ve neredeyse hiç ormanları olmayan bir adalar grubudur.

Japan is a group of islands with many mountains and almost no forests.

Ailemin evi birinin oradan doğuda dağları ve kuzeyde okyanusu görebileceği yüksek bir tepede yer almaktadır.

My parents' house is located high on a hill from which one can see the mountains in the east and the ocean in the north.