Translation of "Sorunuza" in English

Sorunuza cevap verebilecek.

She will be able to answer your question.

Sorunuza cevap vermeyi reddediyorum.

I refuse to answer your question.

O, sorunuza cevap verebilir.

She is able to answer your question.

Tom sorunuza cevap veremez.

Tom can't answer your question.

- Sorunuza net bir cevap veremiyorum.
- Sorunuza kesin bir yanıt veremem.

I can't answer your question with any certainty.

Bu, sizin sorunuza benim cevabım.

This is my answer to your question.

Sorunuza cevap vermek için, evet.

To answer your question, yes.

Umarım bu sorunuza cevap verir.

- I hope that answers your question.
- I hope that that answers your question.

- Soruna cevap vermeyeceğim.
- Sorunuza cevap vermeyeceğim.

I won't answer your question.

- Sorun için cevap yok.
- Sorunuza cevap yok.

- There is no answer to your question.
- Your question has no answer.
- There is not an answer to your question.
- There is not an answer for your question.

- Soruna yanıt veremem.
- Sorunuza cevap veremem.
- Sorunuzu yanıtlayamam.

I can't answer your question.

Söylemek üzere olduğum şey sizin sorunuza cevap verecektir.

What I'm about to say will answer your question.

Ben bir uzman değilim, bundan dolayı sorunuza vereceğim cevap sadece tectübelerime dayanıyor.

I'm not an expert, so my answer to your question is just an educated guess.