Translation of "Evet" in Dutch

0.016 sec.

Examples of using "Evet" in a sentence and their dutch translations:

Evet!

- Ja.
- Ja!

Evet.

Ja.

Evet?

Ja?

Evet, evet, tabii ki.

Ja, ja, natuurlijk.

- Evet, bunu biliyorum.
- Evet, biliyorum.

Ja, ik weet het.

- Evet derdim.
- Ben evet derdim.

Ik zou ja hebben gezegd.

İzleyiciler: Evet!

Publiek: Yeah!

Evet, haklısınız.

En jullie hebben gelijk.

Evet, baksanıza.

Kijk eens.

Evet, baksanıza!

Ja, kijk.

"Evet, geçecek.

"Ja, het zal verdwijnen.

Evet efendim.

Ja, sir.

Evet, işte.

Daar hebben we het.

Evet, biliyorum.

Ja, ik weet het.

Evet, gerçekten!

Ja, echt!

Evet, memnuniyetle.

Ja, graag.

Evet gerçekten.

- Toch wel.
- Jazeker.

Evet, evliyim.

Ja, ik ben getrouwd.

Evet, zevkle.

Ja, graag.

Evet, acıyor.

- Ja, het doet pijn.
- Ja, het doet zeer.

Evet, lütfen.

- Ja, graag.
- Ja, alstublieft.

Evet, elbette.

- Ja, zeker.
- Ja, inderdaad.

Evet, yapabilirsin.

Ja, dat kan je wel.

- Evet, elbette.
- Evet, tabii ki de.

Ja, zeker.

- Evet, İspanyolca konuşuyorum.
- Evet, İspanyolca konuşurum.

Ja, ik spreek Spaans.

Buyurun evet diyin.

Zeg het dan maar.

Evet, ayrıca faydalı.

Ja, dat ook.

Balık zamanı! Evet.

Het is tijd voor vis. O, ja.

Evet, bir alabalık!

Het is een forel.

Evet, bakın, siyah.

Ja, kijk. Zwart.

Evet, bu barut.

Ja, dat is buskruit.

Evet, bakın, siyah!

Ja, kijk. Zwart.

Ve cevap evet.

En het antwoord is: ja.

Adam: Evet, harika.

Man: Geweldig.

Evet, buzullar eriyor.

En ja, de gletsjers, zij smelten.

Bunun cevabı evet.

Het antwoord is ja.

Evet, bakın. Burada.

Hier is hij.

Evet onlar Vikingler!

Ja, het zijn Vikingen!

Evet, hemen geliyorum.

Ja, ik kom dadelijk.

Evet, iki tane.

Ja, twee.

O evet demeyecek.

Hij gaat geen ja zeggen.

Cevap evet idi.

Het antwoord was ja.

Evet neden olmasın !

Ja, waarom niet?

Evet, elbette söyleyebilirsin.

Ja, dat kan je wel zeggen.

Evet, bunu biliyorum.

Ja, ik weet het.

Evet, o doğru.

- Ja. Dat is juist.
- Ja, dat is correct.

Evet, öyle düşünmüştüm.

Ja, dat dacht ik al.

Evet onu söyleyebilirsin.

Ja, dat kan je wel zeggen.

Evet, onu yazdı.

Ja, hij heeft het al geschreven.

Ah evet, hatırlıyorum.

O, ja, dat herinner ik me.

Evet, öyle mi?

Ja, toch?

Tabii ki evet!

Natuurlijk wel!

Evet, neden olmasın?

Ja, waarom niet?

Hayır... yani evet.

Nee...., ik wil zeggen ja.

Evet, o Anthony'dir.

Ja, dat is Anthony.

Evet, anlıyorum. Teşekkürler.

Ja, ik begrijp het. Dank u.

Evet, İspanyolca konuşuyorum.

Ja, ik spreek Spaans.

Evet, ben Sapporo'danım.

Ja, ik kom uit Sapporo.

- Evet.
- Bu doğru.

Het is waar.

Evet, şimdi geliyorum.

- Ja, ik kom dadelijk.
- Ja, ik kom eraan.

Evet, söz veriyoruz.

Ja, dat beloven we.

Evet! Kabul ediyorum.

Ja! Ik ben het ermee eens.

- Evet, bunu bilerek yaptım.
- Evet, bunu kasıtlı yaptım.

Ja, ik heb dat expres gedaan.

Bir bakalım. Evet, doğru.

Even kijken. Ja, klopt.

Evet, iyi durumda değilim.

Ik ben er slecht aan toe.

“Evet, elbette,” demenin başlangıcıdır.

"Oh. Natuurlijk."

Evet, hala kömür yakıyorlar.

Ja, ze verbranden nog steeds steenkool.

"Lise öğrencisi miydi?" "Evet."

"Was zij een leerling van de middelbare school?" "Ja, dat was ze."

O zaten Evet dedi.

Hij heeft al ja gezegd.

Evet mi, hayır mı?

Ja of neen?

Evet, süt çok iyi.

Ja, de melk is heel goed.

Evet, bu benim sözlüğüm.

Ja, dit is mijn woordenboek.

Evet, portakal suyu lütfen.

Ja, sinaasappelsap, alstublieft.

Gökyüzü mavi mi? Evet.

Is de hemel blauw? Ja.

Tom neden evet dedi?

Waarom heeft Tom ja gezegd?

Evet, o zaman ağladım.

Ja, toen heb ik geweend.