Translation of "Semtte" in English

Semtte ne iyidir?

What's good in the neighborhood?

- O semtte yaşamaya param yetmedi.
- O semtte oturmaya gücüm yetmedi.
- O semtte oturmaya param yetmedi.

I couldn't afford to live in that neighborhood.

Böyle bir semtte yaşayamam.

I cannot live in such a neighborhood.

Tom bu semtte yaşardı.

Tom used to live in this neighborhood.

O bu semtte yaşıyor.

He lives in this neighborhood.

- Tom kötü bir semtte yaşamaktadır.
- Tom kötü bir semtte yaşıyor.

Tom lives in a bad neighborhood.

Dün semtte bir yangın başladı.

A fire broke out in the neighborhood yesterday.

Tom zengin bir semtte yaşar.

Tom lives in a wealthy neighborhood.

Bu semtte güzel evler vardır.

There are pretty homes in this neighborhood.

Nispeten güvenli bir semtte yaşıyorum.

I live in a relatively safe neighborhood.

Tom'un yaşadığı aynı semtte yaşamak istiyorum.

I want to live in the same neighborhood where Tom lives.

Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.

A gang of thieves works these parts.

Tom üst sınıf bir semtte yaşıyor.

Tom lives in a high-class neighborhood.

Tom orta sınıf bir semtte yaşıyor.

Tom lives in a middle-class neighborhood.

Bu semtte pek çok zengin kişi yaşar.

Many rich people live in this neighborhood.

Ben her zaman bu semtte yaşamak istedim.

I've always wanted to live in this neighborhood.

Bu semtte o tür bir şey olmaz.

That kind of thing doesn't happen in this neighborhood.

Leyla üst orta sınıf bir semtte yaşıyordu.

Layla lived in an upper-middle-class neighborhood.

Bu semtte yaşayan çok sayıda Kanadalı var.

There are a lot of Canadians living in this neighborhood.

Tom ve Mary aynı semtte mi yaşıyor?

Do Tom and Mary live in the same neighborhood?

- Sakin bir muhitte yaşıyorum.
- Sessiz bir semtte yaşıyorum.

I live in a quiet neighborhood.

- Tom orta sınıf bir mahallede büyüdü.
- Tom orta sınıf bir semtte büyüdü.

Tom grew up in a middle-class neighborhood.

- Tom çevresinde iyi restoranlar olmadığını söyledi.
- Tom yaşadığı semtte güzel lokanta olmadığını söyledi.

- Tom said there were no decent restaurants in his neighborhood.
- Tom said that there were no decent restaurants in his neighborhood.