Translation of "Yaşamaktadır" in Italian

0.006 sec.

Examples of using "Yaşamaktadır" in a sentence and their italian translations:

Orada yalnız yaşamaktadır.

- Vive lì da solo.
- Lui vive lì da solo.
- Abita lì da solo.
- Lui abita lì da solo.

O Yokohama'da yaşamaktadır.

- Abita a Yokohama.
- Vive a Yokohama.
- Lui vive a Yokohama.
- Lui abita a Yokohama.

Kraliçe Buckingham Sarayında yaşamaktadır.

- La Regina vive a Buckingham Palace.
- La Regina abita a Buckingham Palace.

Çok sayıda köpek yaşamaktadır.

Molti cani sono vivi.

O, bir liman kasabasında yaşamaktadır.

- Vive in una città portuale.
- Lui vive vive in una città portuale.

Babam otuz yıldır Nagoya'da yaşamaktadır.

- Mio padre vive a Nagoya da 30 anni.
- Mio padre abita a Nagoya da 30 anni.

O uzun süredir İzlanda'da yaşamaktadır.

Lui ha vissuto per lungo tempo in Islanda.

Tom uzun süredir Boston'da yaşamaktadır.

Tom ha vissuto a Boston per lungo tempo.

Tom doğduğundan beri Boston'da yaşamaktadır.

Tom vive a Boston da quando è nato.

Tom çocukluğundan beri New York'ta yaşamaktadır.

- Tom ha vissuto a New York da quando era bambino.
- Tom ha vissuto a New York fin da quando era bambino.

Tony geçen yıldan beri Kumamoto'da yaşamaktadır.

- Tony vive a Kumamoto dall'anno scorso.
- Tony abita a Kumamoto dall'anno scorso.

- O Londra'da yaşamaktadır.
- O, Londra'da yaşıyor.

- Vive a Londra.
- Lei vive a Londra.
- Abita a Londra.
- Lei abita a Londra.

Tom o zamandan beri Boston'da yaşamaktadır.

Tom ha sempre vissuto a Boston da allora.

Tom geçen yazdan beri Boston'da yaşamaktadır.

Tom vive a Boston dall'estate scorsa.

Mary öldüğünden beri Tom yalnız yaşamaktadır.

Da quando Mary è morta, Tom vive da solo.

Kadınlar genel olarak erkeklerden daha uzun yaşamaktadır.

- Le donne generalmente vivono più a lungo degli uomini.
- Le donne in generale vivono più a lungo degli uomini.

Tom bir yıldan daha fazla süredir Boston'da yaşamaktadır.

Tom ha vissuto a Boston per più di un anno.

- Amcam bir apartman dairesinde yaşamaktadır.
- Amcam bir dairede yaşıyor.

- Mio zio vive in un appartamento.
- Mio zio abita in un appartamento.

- Yaşlı adam tek başına yaşıyor.
- Yaşlı adam kendi başına yaşamaktadır.

- L'anziano vive da solo.
- Il vecchio vive da solo.

- Tom yalnız yaşamaktadır.
- Tom tek başına yaşıyor.
- Tom kendi başına yaşıyor.
- Tom yalnız yaşıyor.

- Tom vive da solo.
- Tom abita da solo.