Translation of "Savurgan" in English

0.003 sec.

Examples of using "Savurgan" in a sentence and their english translations:

O savurgan.

That's wasteful.

Tom savurgan.

Tom is wasteful.

Tom büyük bir savurgan.

Tom is a big spender.

Ben bir savurgan değilim.

I'm not a big spender.

Savurgan harcamayı kesmemiz gerekiyor.

We need to cut wasteful spending.

Tom savurgan, değil mi?

Tom is wasteful, isn't he?

Tom savurgan bir hayat sürüyor.

Tom lives a lavish lifestyle.

Papyon ona savurgan bir hava verir.

The bow tie gives him an air of extravagance.

Tom'un savurgan bir yaşam tarzı var.

Tom has an extravagant lifestyle.

O, savurgan olmanın olumsuz sonuçlarını anladı.

He understood the negative outcomes of being wasteful.

Yeterince savurgan bir şekilde para harcadı.

He spent money lavishly enough.

Tom çok savurgan bir yaşam tarzı sürdürüyor.

Tom lives a very lavish lifestyle.

Tom konakta savurgan bir partiye ev sahipliği yaptı.

- Tom hosted an extravagant party at his mansion.
- Tom hosted an extravagant party at his villa.