Translation of "Savundu" in English

0.010 sec.

Examples of using "Savundu" in a sentence and their english translations:

Mayuko planı savundu.

Mayuko argued for the plan.

Vergilerin azaltılmasını savundu.

He advocated the reduction of taxes.

Tom kendini savundu.

Tom defended himself.

Tom beni savundu.

Tom stuck up for me.

Tom suçlu olmadığını savundu.

Tom pleaded not guilty.

O, vergilerin azaltılmasını savundu.

He advocated reduction of taxes.

Tom masum olduğunu savundu.

Tom maintained that he was innocent.

Johnson kendi politikalarını savundu.

Johnson defended his policies.

Var gücüyle kendisini savundu.

He defended himself tooth and nail.

Avukatlar davayı saatlerce savundu.

The lawyers argued the case for hours.

Tom kendini cesurca savundu.

Tom defended himself bravely.

Vatanseverler kendi milletinin haklarını savundu.

The patriots stood up for the rights of their nation.

Kadınlar için eşit hakları savundu.

She advocated equal rights for women.

O, ölüm cezasının kaldırılmasını savundu.

He advocated abolishing the death penalty.

Columbus dünyanın yuvarlak olduğunu savundu.

Columbus argued that the earth was round.

O, sınıf ayrımlarının ortadan kaldırılmasını savundu.

He advocated abolishing class distinctions.

O, Pazar Kapitalizmine karşı Devlet Kapitalizmini savundu.

He advocated State Capitalism over Market Capitalism.

O, o ülke ile ittifak kurmamızı savundu.

He argued for our forming the alliance with that nation.

Sami Bekir, Leyla'yı 2006'daki ünlü davasında savundu.

Sami Bakir defended Layla at her famous trial back in 2006.

Tom ve Mary her ikisi de suçlu olmadığını savundu.

- Both Tom and Mary pleaded not guilty.
- Tom and Mary both pleaded not guilty.

İspanyol askerleri ve siviller şehri efsanevi cesaretle savundu, ancak Lannes'in liderliği

Spanish soldiers and civilians defended the city  with legendary courage, but Lannes’ leadership