Translation of "Gücüyle" in English

0.003 sec.

Examples of using "Gücüyle" in a sentence and their english translations:

Sayıların gücüyle kazandılar.

They won by force of numbers.

Var gücüyle kendisini savundu.

He defended himself tooth and nail.

Tom bütün gücüyle dövüştü.

Tom fought with all his strength.

Tom bütün gücüyle savaştı.

Tom fought with all his might.

Dalgalar tekneyi tüm gücüyle sallıyordu.

a sort of constant reminder of its untold power.

O, olağanüstü gücüyle arabayı kaldırdı.

He lifted the car with his phenomenal strength.

Mary zihin gücüyle nesneleri taşıyabilir.

Mary can move objects with the power of her mind.

Kutuyu kaldırmak için bütün gücüyle çabaladı.

He tried with all his might to lift the box.

O, bütün gücüyle durmuş arabayı itti.

He pushed the stalled car with all his might.

Treni kaçırmama umuduyla var gücüyle koştu.

He ran as fast as he could hoping that he wouldn't miss the train.

Tom zihin gücüyle kaşık bükebildiğini iddia ediyor.

Tom claims he can bend spoons with his mind.

Kızgın köpekten kaçabilmek için var gücüyle koştu.

He ran as fast as he could to escape from the angry dog.

O, kapıyı iterek açmak için bütün gücüyle uğraştı.

He tried with all his might to push the door open.

Tom, sadece zihin gücüyle nesneleri hareket ettirebildiğini söylüyor.

Tom says that he can move objects using only the power of his mind.

Bir çocuk olarak devasa Atlantik Okyanusu'nun gücüyle yaşamak inanılmaz heyecanlıydı.

So it was incredibly exciting as a child to literally live in the force of that giant Atlantic Ocean.

Şu anda kumanda kolu sadece düşünce gücüyle sağa ve sola ittiriliyor.

Now, just there is a joystick which is directed via power of thought.

Amédée Bollée 1873 yılında ilk buhar gücüyle çalışan otomobillerden birini yaptı.

Amédée Bollée built one of the first steam-powered automobiles in 1873.

Onun olduğunu keşfetmek kötü bir sürpriz oldu Bohemya Ordusu'nun tüm gücüyle karşı karşıya kaldı:

It was a nasty surprise to discover that he faced the entire might of the Army of Bohemia:

Sadece Avusturyalı bir artçı ile değil, Arşidük Charles'ın ordusunun tüm gücüyle karşı karşıya kaldıkları anlaşıldı .

not just an Austrian rearguard, but the  full might of Archduke Charles’s army.

- Gözlem yetkileri üzerine bir deney sırasında, bu birimde iki yıl yaşamasın rağmen Tom oturma odası duvarında asılı resimlerden hiçbirini tanımlayamadı.
- Gözlem gücüyle ilgili bir deneyde, Tom evinde iki yıldır oturmasına rağmen, oturma odasının duvarında asılı resimlerin hiçbirini tarif edemedi.

During an experiment on powers of observation, Tom was unable to describe any of the pictures hanging on his living room wall, despite having lived in his unit for two years.