Translation of "Masum" in English

O masum.

She's innocent.

Mary masum.

Mary is innocent.

Sami masum.

Sami is innocent.

- Hiç kimse masum değildir.
- Kimse masum değil.

No one is innocent.

Bence o masum.

In my opinion, he's innocent.

Ama o masum.

- But she is innocent!
- But she's innocent!

O çok masum.

She's very innocent.

O masum olmalı.

He must be innocent.

Masum olduğumu biliyorum.

- I know I'm innocent.
- I know that I'm innocent.

Masum olduğunu biliyorum?

- I know you're innocent.
- I know that you're innocent.

Sanırım Tom masum.

I still think Tom is innocent.

Masum bir soruydu.

It was an innocent question.

Elbette o masum.

Of course he's innocent.

Masum görünmeye çalıştım.

I tried to look innocent.

Tom masum değil.

Tom isn't innocent.

Tom masum görünüyor.

Tom looks innocent.

Onlar masum insanlar.

They're innocent men.

Tom masum olabilir.

- Tom could be innocent.
- Tom may be innocent.

O kesinlikle masum.

She is definitely innocent.

Tom masum olmalı.

Tom must be innocent.

Tom masum görünüyordu.

Tom seemed to be innocent.

Masum olduğunu söyledi.

- He said that he was innocent.
- He said he was innocent.

Masum olduklarını söylediler.

- They said they were innocent.
- They said that they were innocent.

- Tom'un masum olduğunu düşünüyor musun?
- Sence Tom masum mu?

Do you think Tom is innocent?

Onun masum olduğuna inanıyor.

She believes that he is innocent.

O, masum olduğunu bildirdi.

He declared that he was innocent.

Onun masum olduğu anlaşıldı.

He turned out to be innocent.

O mahkum ama masum.

He is prisoner, but he is innocent.

Sen masum kanı döktün!

You shed innocent blood!

Onun masum olduğunu düşündüm.

I thought that he was innocent.

Durmadan masum olduğunu söyledi.

She repeatedly said that she was innocent.

Onun masum olduğunu doğruladım.

I affirmed that he was innocent.

Masum olduklarını ifade ettiler.

They declared that they were innocent.

Ben masum bir adamım.

I'm an innocent man.

- Tom masum.
- Tom zararsız.

Tom's harmless.

Onun masum olduğuna inanıyorum.

- I believe him to be innocent.
- I believe that he is innocent.

Tom masum olduğunu savundu.

Tom maintained that he was innocent.

Tom'un masum olduğuna eminim.

- I'm convinced Tom is innocent.
- I'm convinced that Tom is innocent.

O masum bir hata.

It's an honest mistake.

O masum bir hataydı.

It was an honest mistake.

O, masum bir hataydı.

That was an honest mistake.

O, masum numarası yaptı.

She pretended innocence.

Tom'un masum olduğunu sanmıyorum.

- I don't think Tom is innocent.
- I don't think that Tom is innocent.

Tom'un masum olduğunu biliyorum.

- I know Tom is innocent.
- I know that Tom is innocent.

Masum olduğunu beyan etti.

He affirmed his innocence.

O artık masum değil.

She is not innocent anymore.

Çok masum hareket etme.

Don't act so innocent.

Tom'un masum olduğuna inanıyorum.

- I believe Tom is innocent.
- I believe that Tom is innocent.

Bildiğim kadarıyla, o masum.

To the best of my knowledge, he is innocent.

Tom masum olduğunu söylüyor.

Tom says he's innocent.

Onlara masum olduğumu söyle.

Tell them I'm innocent.

Ona masum olduğumu söyle.

Tell him I'm innocent.

Tom'a masum olduğumu söyle.

Tell Tom I'm innocent.

Oğlumun masum olduğuna inandım.

- I am convinced that my son is innocent.
- I'm convinced my son is innocent.

Tom masum olduğunu söyledi.

- Tom said that he was innocent.
- Tom said he was innocent.

Tom'un masum olduğundan şüpheliyim.

- I doubt that Tom is innocent.
- I doubt Tom is innocent.

Tom genç ve masum.

Tom is young and innocent.

Tom artık masum değil.

Tom isn't innocent anymore.

Tom sevimli ve masum.

Tom is sweet and innocent.

Tom'un masum olduğunu düşünmüyordum.

I didn't think Tom was innocent.

Tom muhtemelen masum olacak.

Tom is likely to be innocent.

Tom masum kabul ediliyor.

Tom is presumed innocent.

Düşündüğün kadar masum değilim.

I'm not as innocent as you think I am.

Sami masum insanları öldürdü.

Sami killed innocent people.

Masum olduğuna yemin etti.

- He swore he was innocent.
- She swore she was innocent.

Masum olduklarına yemin ettiler.

- They swore that they were innocent.
- They swore they were innocent.

Onlar masum Müslümanları öldürdüler.

They killed innocent Muslims.

Bana masum olduklarını söylediler.

- They told me that they were innocent.
- They told me they were innocent.

- Masum olduğun numarası yapmaya çalışma.
- Masum olduğunu iddia etmeye çalışma.

Don't try to pretend you're innocent.

- Tom masum olduğunu söyledi.
- Tom bana onun masum olduğunu söyledi.

- Tom told me he was innocent.
- Tom told me that he was innocent.

- Tom, Mary'nin masum olduğunu düşünüyor.
- Tom Mary'nin masum olduğunu düşünüyor.

- Tom thinks that Mary is innocent.
- Tom thinks Mary is innocent.

Gençken masum bir cesaretimiz olur,

When we're young, we're innocently brave,

Google'a çokta masum diyemeyiz sanırım.

I guess we can't say Google is innocent.

Masaru masum olduğunu iddia ediyor.

Masaru claims that he is innocent.

Kanıt onu masum olduğunu kanıtladı.

The evidence proved him to be innocent.

Böylece masum olduğuma karar verdiler.

Thus they decided that I was innocent.

O masum olduğunu protesto etti.

He protested that he was innocent.

Onun masum olduğunu iddia ediyor.

He asserts that she is innocent.

Masum olduğu hepimiz için ortadaydı.

It was evident to all of us that he was innocent.

Masum olduğuna beni ikna etti.

He convinced us of her innocence.