Translation of "Saçlı" in English

0.005 sec.

Examples of using "Saçlı" in a sentence and their english translations:

O uzun saçlı.

- She has long hair.
- She has got long hair.

O çocuk siyah saçlı.

That boy has black hair.

Uzun saçlı kıza bak.

Look at the girl whose hair is long.

Tom gri saçlı mı?

Does Tom have gray hair?

Tom kızıl saçlı biridir.

Tom is the one with red hair.

Tom kıvırcık siyah saçlı.

Tom has curly dark hair.

Uzun saçlı kız Mary'dir.

- The girl with long hair is Mary.
- The girl with the long hair is Mary.

Uzun saçlı kız Mary.

The girl with the long hair is Mary.

Ben kızıl saçlı olmaktan hoşlanırım.

I like to be a redhead.

Mary sarışın saçlı oğlana aşık.

Mary is in love with the boy with blond hair.

Uzun saçlı o kız Judy'dir.

That girl who has long hair is Judy.

Tom kızıl saçlı, değil mi?

Tom is a redhead, isn't he?

O uzun saçlı kız Judy'dir.

The girl with the long hair is Judy.

O altın saçlı bir kızdı.

She was a girl with golden hair.

Oradaki uzun saçlı kıza bak.

Look at the girl with the long hair there.

- Kıvırcık saçlı bir çocuğu gördünüz mü?
- Kıvırcık saçlı bir çocuk gördünüz mü?

Have you seen a child with curly hair?

Tom, hangisini tercih edersin, uzun saçlı kızları mı yoksa kısa saçlı kızları mı?

Tom, which do you prefer, girls with long hair or girls with short hair?

Ben uzun saçlı bir kız gördüm.

I saw a girl with long hair.

Siyah saçlı güzel bir kız parktaydı.

A pretty girl with black hair was in the park.

John kızıl saçlı bir kadını öptü.

John kissed any woman with red hair.

O kır saçlı adam Tom'un babası.

That gray-haired man is Tom's father.

Hiç kızıl saçlı birini tanıyor musun?

Do you know any redheads?

- O uzun saçlı.
- Onun saçı uzun.

- Her hair is long.
- She has long hair.
- She has got long hair.

- Onun saçlı uzun.
- Onun saçı uzun.

Her hair is long.

Siyah saçlı güzel kız parkta idi.

The beautiful girl with black hair was in the park.

Tom kısa saçlı daha iyi görünüyor.

Tom looks better with short hair.

- Sarı saçlı bir kız seni görmeye geldi.
- Sarı saçlı bir kız sizi görmeye geldi.

A girl with blonde hair came to see you.

O koyu saçlı İtalyan bir kızla evlendi.

He married a dark-haired Italian girl.

Parkta siyah saçlı güzel bir kız vardı.

There was a pretty girl with black hair in the park.

Tom'u uzun saçlı olarak daha çok seviyordum.

I liked Tom better with longer hair.

Parkta siyah saçlı, güzel bir kadın vardı.

There was a beautiful woman with black hair in the park.

Kazakistanlı Adil, Neandertallerin kızıl saçlı olduklarına inanıyor.

Adil the Kazakh believes that Neanderthals had red hair.

- O kahverengi saçlı.
- Onun kahverengi saçı var.

He has brown hair.

Sarı saçlı bir kız sizi görmeye geldi.

A girl with blonde hair came to see you.

Uzun saçlı, açık tenli olmak olduğu Detroit'te büyüdüm.

where the ideal image for black girls is light-skinned with long hair.

Uzun boylu, uzun siyah saçlı güzel kadınları severim.

I like tall, beautiful women with long black hair.

Mary koyu saçlı uzun ince bir genç kadındı.

Mary was a tall slender young woman with dark hair.

Mary'yi uzun saçlı genç bir adamla konuşurken gördüm.

I saw Mary talking with a young man who had long hair.

Kısa siyah saçlı küçük bir kız gördün mü?

Have you seen a little girl with short black hair?

Tom bana kızıl saçlı kızın kim olduğunu sordu.

Tom asked me who the girl with red hair was.

- Kız arkadaşım kızıl saçlıdır.
- Kız arkadaşım kızıl saçlı.

My girlfriend is red-haired.

Gitar çalan uzun siyah saçlı, uzun boylu adam kim?

Who is the tall guy with long dark hair playing the guitar?

- Onun gri saçı var mı?
- O gri saçlı mı?

Does he have gray hair?

O sarı saçlı ve mavi gözlü güzel bir kızdır.

She is a beautiful girl with blonde hair and blue eyes.

- O çok kısa saçlı.
- Onun çok kısa saçı var.

She has very short hair.

O uzun, yumuşak kahverengi saçlı, uzun boylu, zayıf bir kızdı.

She was a tall, thin girl with long, soft brown hair.

Ayrılacak son kişi soluk yüzlü,düz siyah saçlı, uzun bir adamdı.

The last to leave was a tall man, with a pale face and smooth, black hair.

Kuyruklu yıldız adı "uzun saçlı" anlamına gelen Latince kelime Cometa'dan gelmektedir.

The name comet comes from the Latin word cometa which means "long-haired".

Kel olmakla ilgili güzel şeylerden biri, asla kötü bir saçlı bir gününün olmamasıdır.

One of the nice things about being bald is that you never have a bad hair day.

Biz koyu tenli insanlardan daha kolayca yanan mavi gözlü kırmızı saçlı kimselerin güneş ışığına karşı duyarlı olduğunu hepimiz biliyoruz.

We all know that blue-eyed red-heads are sensitive to sunshine, burning more readily than darkskinned people.