Translation of "Reform" in English

Reform yok.

No reform.

Tom'un reform yapacağından eminim.

I'm sure Tom will reform.

İtalya'da reform ihtiyacı çok büyüktür.

The need for reform in Italy is enormous.

Protestocular hükümetten reform talep etti.

The protesters demanded government reform.

Devlet ilaç politikalarında reform yapacak.

The state is going to reform its drug policies.

Halk Roosevelt'in reform çabalarını övdü.

The public praised Roosevelt's reform efforts.

1960'lar protesto ve reform yıllarıdır.

The 1960s were years of protest and reform.

Yeni hükümetin çok sayıda idari reform getirmesi bekleniyor.

The new government is expected to bring about a good number of administrative reforms.

Parti liderleri siyasi reform için bir öneriyi tartışıyorlar.

Party leaders are hammering out a proposal for political reform.

Reform yapılmadığı sürece İslam'ı Avrupa'da istesek de benimsetemeyiz.

While Islam remains not reformed, we neither can nor want to accept it in Europe.

Temmuz Devrimi'nden sonra reform yapan Savaş Bakanı ve üç kez

After the July Revolution, he served as a reforming Minister of War, and three times

En güçlü adam, ''Saudi Vision 2030'' denilen hırslı bir reform planı açıkladı.

the kingdom, announced an ambitious reform plan known as “Saudi Vision 2030” the

Ta ki yeni bir dalga gelip reform yapıncaya kadar. Svoboda'yı uzun zamandır biliyorum

Until a new wave comes and reforms it. I knew about Bordaberry for a long time.

Türkiye, Avrupa Birliği (AB) üyeliği sürecinde çok önemli reform paketlerini Meclis' ten geçirdi.

Turkey has passed very important reform packages in Parliament during the European Union (EU) process.

- Politikacı kongreye değişiklikler yapılmasını önerdi.
- Siyasetçi kongreye reform yapılmasını önerdi.
- Siyasetçi kongreye reformlar önerdi.
- Politikacı kongreye değişiklikler önerdi.

The politician proposed reforms to Congress.