Translation of "Paylaştılar" in English

- Hırsızlar ganimeti paylaştılar.
- Hırsızlar ganimeti aralarında paylaştılar.
- Hırsızlar, ganimeti paylaştılar.

The thieves divided their booty.

Onlar duygularını paylaştılar.

They shared feelings.

Genellikle aynı özellikleri paylaştılar,

they often shared identical characteristics,

Onlar alışılmadık bir bağlantıyı paylaştılar.

They shared an unusual connection.

Tom ve Mary bir odayı paylaştılar.

Tom and Mary shared a room.

Dan ve Linda bir sigarayı paylaştılar.

Dan and Linda shared a cigarette.

Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.

The children shared a pizza after school.

Fadıl ve Leyla aynı mesleği paylaştılar.

Fadil and Layla shared the same profession.

Tom ve Mary elmaları aralarında paylaştılar.

Tom and Mary divided the apples between them.

Sami ve Leyla bir odayı paylaştılar.

Sami and Layla shared a room.

Sami ve Leyla aynı odayı paylaştılar.

Sami and Layla shared the same room.

- Hırsızlar ganimeti paylaştılar.
- Hırsızlar ganimetlerini böldü.

- The thieves divided their booty.
- The thieves split up their loot.

İnsanlar onun hikâyesini, doğruluğunu teyit etmeden paylaştılar.

People shared her story without ever checking if it was true.

Tom ve Mary parayı kendi aralarında paylaştılar.

Tom and Mary divided the money between themselves.

Tom, Mary ve John Partinin maliyetini paylaştılar.

Tom, Mary and John shared the cost of the party.

Sami ve Leyla altı çocuklarının velayetini paylaştılar.

Sami and Layla shared custody of their six children.

Sami ve Ferit aynı hapishane hücresini paylaştılar.

Sami and Farid shared the same prison cell.

Tom ve Mary telefon numaralarını birbirleriyle paylaştılar.

Tom and Mary exchanged phone numbers.