Translation of "Parmakları" in English

0.041 sec.

Examples of using "Parmakları" in a sentence and their english translations:

Onun parmakları titriyordu.

Her fingers were trembling.

Tom'un parmakları yağlı.

Tom's fingers are greasy.

Bir elin parmakları kadar.

I could count them with one hand.

Kız parmakları ile yeteneklidir.

The girl is skillful with her fingers.

Onun kocaman parmakları vardır.

He has enormous fingers.

Tom'un parmakları gerçekten uzun.

Tom's fingers are really long.

René'in parmakları kapıda sıkıştı.

René's fingers are caught in the door.

Parmakları kullanmak terbiyesizlik mi?

Is using fingers uncivilized?

Benim ayak parmakları donuyor.

My toes are freezing.

Bebeğin güzel küçük parmakları var.

The baby has pretty little fingers.

Tom'un yaralı ayak parmakları kesildi.

Tom's injured toes were amputated.

Montaj hattında çalışırken parmakları ezildi.

His fingers got smashed while working on the assembly line.

Parmakları klavyenin üzerinde hızla hareket etti.

His fingers ran swiftly over the keys.

Bu piyanistin çok esnek parmakları var.

This pianist has very flexible fingers.

Onun parmakları klavyenin üzerinde dans etti.

Her fingers danced over the keyboard.

Montaj hattı üzerinde çalışırken, Tom'un parmakları mahvoldu.

Tom's fingers got smashed while working on the assembly line.

Geri çekilmenin sonunda parmakları donmuş halde yürüyerek yürüyordu.

By the end of the retreat, he was marching  on foot, with frostbitten fingers. When  

Köpek "Onun ayak parmakları güzel kokuyor" diye düşündü.

"His toes smell good," thought the dog.

Onun ayakkabıları o kadar eskiydi ki parmakları onlardan dışarı çıkıyordu.

His shoes were so old that his toes were sticking out of them.