Translation of "Parçalayan" in English

0.003 sec.

Examples of using "Parçalayan" in a sentence and their english translations:

Parçalayan yuvasına götüren karınca

ant that takes it to its nest

Bir noktada ruh parçalayan gerçek ise;

the soul-crushing reality

O, yürek parçalayan bir hikaye idi.

It was a heartbreaking story.

Dan, yürek parçalayan gerçekleri ortaya çıkardı.

Dan revealed heartbreaking truths.

- Ne üzücü bir hikaye!
- Ne kalp kıran bir hikaye!
- Ne yürek sızlatan bir hikâye!
- Ne yürek parçalayan bir hikâye!
- Ne yürek parçalayıcı bir hikâye!

What a heartbreaking story!