Examples of using "Parçalayıcı" in a sentence and their english translations:
Tom, bir restoranda tek başına yemek yemenin yürek parçalayıcı olduğunu düşünmektedir.
Tom thinks that eating at a restaurant by himself is pathetic.
- Ne üzücü bir hikaye! - Ne kalp kıran bir hikaye! - Ne yürek sızlatan bir hikâye! - Ne yürek parçalayan bir hikâye! - Ne yürek parçalayıcı bir hikâye!