Translation of "Oynuyoruz" in English

Futbol oynuyoruz.

We play soccer.

Biz bahçede oynuyoruz.

We're playing in the garden.

Birlikte basketbol oynuyoruz.

We play basketball together.

Biz golf oynuyoruz.

We were playing golf.

Biz iskambil oynuyoruz.

We're playing cards.

Neden futbol oynuyoruz?

Why do we play football?

Biz bilgisayarda oyun oynuyoruz.

- We're playing with the computer.
- We're playing on the computer.

Yıllardır birlikte golf oynuyoruz.

We've been playing golf together for years.

Biz bilgisayar ile oynuyoruz.

We're playing with the computer.

Her cumartesi futbol oynuyoruz.

- We play football every Saturday.
- We play soccer every Saturday.

Biz bir oyun oynuyoruz.

We're playing a game.

Kovalamaca oynuyoruz. Katılmak ister misin?

We're playing tag. Do you want to play with us?

Bugün işten sonra beyzbol oynuyoruz.

We're playing baseball after work today.

Bu hafta sonu tenis oynuyoruz.

- We are playing tennis this weekend.
- We're playing tennis this weekend.

Bir takım olarak iyi oynuyoruz.

We're playing well as a team.

Tom ve ben tenis oynuyoruz.

Tom and I are playing tennis.

Tom ve ben poker oynuyoruz.

Tom and I are playing poker.

Tom ve ben satranç oynuyoruz.

Tom and I are playing chess.

Tom ve ben kart oynuyoruz.

Tom and I are playing cards.

Biz bu öğleden sonra futbol oynuyoruz.

- We are playing football this afternoon.
- We're playing football this afternoon.

- Beraber iyi oynuyoruz.
- Beraber iyi çalarız.

We play well together.

Tom ve ben sıklıkla bilardo oynuyoruz.

- Tom and I often play billiards.
- Tom and I often play pool.

- Her cumartesi futbol oynarız.
- Her cumartesi futbol oynuyoruz.

- We play football every Saturday.
- We play soccer every Saturday.
- Every Saturday we play football.

- Canımız sıkılınca adam asmaca oynuyoruz.
- Canımız sıkkınken adam asmaca oynarız.

When we're bored, we play hangman.

İkimiz satrançta o kadar iyi değiliz. Sadece canımız istediği için oynuyoruz.

The two of us aren't that good at chess. We're just playing because we felt like it.

Şşş! Ses çıkartma. Şimdi saklambaç oynuyoruz. Konuşacaksan saklanacak başka bir yer bul.

Shh! Don't make a sound. We are playing hide-and-seek now. If you want to talk, go find somewhere else to hide.