Translation of "Oğluyla" in English

Tom oğluyla oynuyor.

Tom is playing with his son.

O, sorunu oğluyla tartıştı.

He discussed the problem with his son.

Oğluyla vakit geçirmek istiyor.

He wants to spend time with his son.

Tom oğluyla yakalama oynuyor.

Tom is playing catch with his son.

Tom oğluyla dışarıda oynuyor.

Tom is playing outside with his son.

O, oğluyla gurur duyuyor.

He takes pride in his son.

Tom oğluyla birlikte yüzdü.

Tom swam with his son.

Fırıncı, oğluyla oyun oynuyor.

The baker plays with her son.

Oğluyla çok gurur duyuyor.

He's very proud of his son.

Anne bilge oğluyla gurur duyabilir.

The mother may well be proud of her wise son.

Tom oğluyla birlikte sarhoş oldu.

Tom got drunk with his son.

Tom oğluyla gurur duyuyor görünüyor.

Tom looks proud of his son.

Tom'un kızı Mary'nin oğluyla evlendi.

Tom's daughter married Mary's son.

Tom oğluyla bir uçurtma uçurdu.

Tom flew a kite with his son.

O, oğluyla birlikte bir uçurtma uçurdu.

He flew a kite with his son.

Onun oğluyla gurur duyması sadece doğaldır.

It is only natural that he be proud of his son.

Onun, oğluyla gurur duyması tamamen doğal.

It is perfectly natural for him to be proud of his son.

Tom, karısı öldüğünde oğluyla birlikte tatildeydi.

Tom was on vacation with his son when his wife died.

Tom her sabah oğluyla birlikte yüzer.

Tom swims with his son every morning.

Tom günü üç oğluyla birlikte geçirdi.

Tom spent the day with his three sons.

Tom oğluyla son derece gurur duyuyor.

Tom is extremely proud of his son.

Mary oğluyla birlikte dışarda oyun oynuyor.

Mary is playing outside with her son.

- Tom'un en büyük oğluyla kesinlikle sorunları var.
- Tom'un kesinlikle en büyük oğluyla ilgili sorunları vardı.

Tom definitely had problems with his oldest son.

Metin Akpınar ve oğluyla beraber çektiği filmdi

It was the film he made with Metin Akpınar and his son

Yan komşunun oğluyla kavga mı ediyordun yine?

Have you been fighting with the boy next door again?

Onun onun oğluyla gurur duyması tamamen doğal.

It is perfectly natural for him to be proud of her son.

Pazar günü oğluyla birlikte bir köpek kulübesi yaptı.

- He made a kennel along with his son on Sunday.
- He built a doghouse with his son on Sunday.

Oğluyla gurur duymak için her türlü nedeni var.

He's every reason to be proud of his son.

Tom hem oğluyla hem de kızıyla gurur duymaktadır..

Tom is very proud of both his son and his daughter.

Şehrin epey dışındaki bir evde oğluyla beraber yaşıyor.

She lives with her son in a house quite far away from the city.

Fadıl'ın karısı ve iki oğluyla iyi bir yaşamı varmış gibi görünüyordu.

Fadil seemed to have a good life with his wife and two sons.