Translation of "Yüzdü" in English

Yüzdü.

She swam.

Thomas yüzdü.

Thomas swam.

Kim yüzdü?

Who swam?

Tom yüzdü.

Tom swam.

- Dün nerede yüzdü?
- O dün nerede yüzdü?

Where did he swim yesterday?

Tom nehirde yüzdü.

Tom swam in the river.

Tom havuzda yüzdü.

Tom swam in the pool.

Tom dün yüzdü.

Tom swam yesterday.

Tom yüzdü mü?

Did Tom swim?

Tom elbiseleriyle yüzdü.

Tom swam in his clothes.

Denizde kardeşiyle yüzdü.

He swam in the sea with his brother.

Tom gölde yüzdü.

Tom swam in the lake.

Tom köpekbalıklarıyla yüzdü.

Tom swam with sharks.

Tom kıyıya yüzdü.

Tom swam to the shore.

Tom yunuslarla yüzdü.

Tom swam with the dolphins.

- Tom deniz kaplumbağalarıyla yüzdü.
- Tom deniz kaplumbağalarıyla birlikte yüzdü.
- Tom deniz kaplumbağalarıyla beraber yüzdü.

Tom swam with the sea turtles.

Tom dün yüzdü mü?

Did Tom swim yesterday?

O, nehir boyunca yüzdü.

He swam across the river.

Tom'dan başka herkes yüzdü.

Everyone but Tom swam.

Erkek çocuklar nehirde yüzdü.

The boys swam in the river.

Tom oğluyla birlikte yüzdü.

Tom swam with his son.

Tom ne zaman yüzdü?

When did Tom swim?

Sami sahile geri yüzdü.

Sami swam back to shore.

Tom dün nerede yüzdü?

Where did Tom swim yesterday?

Takuya alakarga gibi çıplak yüzdü.

Takuya swam naked as a jaybird.

Tom evinin arkasındaki havuzda yüzdü.

Tom swam in the pond behind his house.

O bir kurtun derisini yüzdü.

She skinned a wolf.

O, erkek kardeşiyle denizde yüzdü.

He swam in the sea with his brother.

Tom körfezi karşıdan karşıya yüzdü.

Tom swam across the bay.

Ann nehrin karşı tarafına yüzdü.

Ann swam across the river.

Amerikan siyasetinde yeni bir yüzdü.

He was a fresh face in American politics.

Kütük nehirden aşağıya doğru yüzdü.

The log floated down the river.

Tom kanalın öbür tarafına yüzdü.

Tom swam across the Channel.

Tom Mary'nin yüzdüğü kadar yüzdü.

Tom swam as far as Mary did.

Tom nehrin diğer tarafına yüzdü.

Tom swam to the other side of the river.

O, hayatında gördüğü en güzel yüzdü.

It was the most beautiful sight that he had ever seen in his life.

Tom sabah erken kalktı ve yüzdü.

Tom got up early in the morning and swam.

Tom ve Mary dondurucu gölde yüzdü.

Tom and Mary swam in the freezing lake.

Muhteşem bir çift kuğu gölde yüzdü.

A gorgeous couple of swans swam on the lake.

Tom bir salla akıntı yönünde batmadan yüzdü.

Tom floated downstream on a raft.

Tom bu öğleden sonra iki saat yüzdü.

Tom swam for two hours this afternoon.

Tom suya daldı ve diğer tarafa yüzdü.

Tom plunged into the water and swam to the other side.

Tom dün öğleden sonra üç saat yüzdü.

Tom swam for three hours yesterday afternoon.

Tom havuzun sığ tarafına doğru köpekleme yüzdü.

Tom dog paddled toward the shallow end of the pool.

Daha fazla yüzemeyecek hale gelene kadar yüzdü.

He swam until he could swim no more.

Tom havuza atladı ve diğer tarafa yüzdü.

Tom jumped into the pool and swam to the other side.

O bir madalya kazanmaya yetecek kadar hızlı yüzdü.

She swam fast enough to win a medal.

Tom bir varilin içinde nehirden aşağıya doğru yüzdü.

Tom floated down the river in a barrel.

Her zamanki gibi, Tom sabah erken kalktı ve yüzdü.

As usual, Tom got up early in the morning and swam.

Tom suya daldı ve elinden geldiği kadar hızlı yüzdü.

Tom dove into the water and swam as fast as he could.

O yorgun düşene kadar yüzdü ve sonra eve döndü.

She swam until she was exhausted and then went back to the house.