Translation of "Metroya" in English

Metroya binelim.

Let's take the subway.

Metroya nereden gidebilirim?

Where do I get the subway?

Onlar metroya bindi.

They took the subway.

Tom metroya gitti.

Tom has gone underground.

Tom metroya koştu.

Tom rushed into the subway.

Otobüsten metroya aktarma yaptı.

She transferred from the bus to the subway.

Ben metroya binmeyi sevmiyorum.

I don't like riding the subway.

Pekinde metroya binmek ucuzdur.

It is cheap to take the subway in Beijing.

Tom metroya binmeye korkuyor.

Tom is afraid to ride the subway.

Cumhuriyet Meydanı'ndaki metroya bin.

Take the metro at Republic Square.

Onun evi metroya yakındır.

- His house is near the subway.
- His house is near the subway station.
- That person's house is near the subway.

O, Ginza'da metroya bindi.

She got on the subway at Ginza.

Metroya binmenin maliyeti nedir?

How much does it cost to take the metro?

Şu kişinin evi metroya yakındır.

- His house is near the subway.
- That person's house is near the subway.

Her sabah Ginza'da metroya binerim.

I get on the subway every morning at Ginza.

Ben her gün metroya binerim.

I ride the subway every day.

Nerede metroya binmen gerektiğini biliyor musun?

Do you know where you should get on the subway?

En son ne zaman metroya bindin?

When was the last time you took the subway?

- Niye metroyla gitmiyoruz?
- Metroya binsek ya?

Why don't we take the subway?

Maria arabası bozulduğu için metroya bindi.

Maria took the metro, since her car broke down.

Bir metroya tek başına binmek tehlikeli mi?

Is it dangerous to take a subway alone?

Ben hemen hemen her gün metroya biniyorum.

I take the subway almost every day.

Bir metroya nerede binebileceğimi bana söyleyebilir misiniz?

Could you tell me where I can get a subway?

Ben Roma'da yaşarken, her gün metroya bindim.

When I lived in Rome, I took the subway every day.

Şehre gitmek için her zaman metroya binerim.

I always take the subway, to go to the city.

Tom iş çıkış saatleri sırasında metroya binmeyi sevmez.

Tom doesn't like to ride the subway during rush hour.

Tom alışveriş merkezine geri gitmek için metroya bindi.

Tom took the subway back to the mall.

Babam iş için sabah saat 07.00'de metroya biner.

Father takes the 7:00 subway to work.