Translation of "Ucuzdur" in English

Hayat ucuzdur.

Life is cheap.

Kağıt kase ucuzdur.

The paper bowl is cheap.

Yemek Almanya'da ucuzdur.

Food is cheap in Germany.

Patates çok ucuzdur.

Potatoes are very cheap.

Bu elbise ucuzdur.

This dress is cheap.

Burada ısıtma ucuzdur.

Heating is cheap here.

- Otobüsle gitmek daha ucuzdur.
- Otobüse binmek daha ucuzdur.

It's cheaper to take the bus.

Otobüsle gitmek daha ucuzdur.

It is cheaper to go by bus.

Pekinde metroya binmek ucuzdur.

It is cheap to take the subway in Beijing.

Alkol Almanya'da da ucuzdur.

Alcohol is also cheap in Germany.

Yapılması kolay ve ucuzdur.

It's easy to make and it's cheap.

Yaşam zor, ölüm ucuzdur.

Life is hard, death is cheap.

Bu kaplar oldukça ucuzdur.

These containers are pretty inexpensive.

Esperanto el kitapları ucuzdur.

The Esperanto handbooks are cheap.

O kimyasal gübrelerden daha ucuzdur.

It is cheaper than chemical fertilizers.

Doğum kontrolü, hamilelikten daha ucuzdur.

Contraception is cheaper than pregnancy.

Doğum kontrol hamilelikten daha ucuzdur.

Birth control is cheaper than pregnancy.

Oteller ölü sezonda daha ucuzdur.

Hotels are cheaper in the off season.

Bu elbise seninkinden daha ucuzdur.

This dress is cheaper than yours.

Mega Bloklar, legolardan daha ucuzdur.

Mega Bloks are less expensive than legos.

Süt orada çok daha ucuzdur.

Milk is a lot cheaper over there.

Burada yaşam bedeli çok ucuzdur.

The cost of living here is very cheap.

- Bu kamera ucuz.
- Bu sınalga ucuzdur.

This camera is cheap.

Çek Cumhuriyetin'de bira sudan daha ucuzdur.

Beer is cheaper than water in the Czech Republic.

Bir şeyi düzineyle sipariş etmek daha ucuzdur.

It's cheaper to order things by the dozen.

Küçük bir araba büyük olandan daha ucuzdur.

A small car is cheaper than a big one.

Ahırlar kırmızı boyalıdır, çünkü kırmızı boya ucuzdur.

Barns are painted red because red paint is cheap.

Lazer yazıcılar genelde mürekkep püskürtmeli yazıcılardan daha ucuzdur.

Laser printers are generally cheaper to maintain than inkjet printers.

Kara mayınlarını yerine koymak ucuzdur ama kaldırmak pahalıdır.

Landmines are cheap to put in place, but expensive to remove.

Sonunda en iyisini satın almak her zaman daha ucuzdur.

It's always cheaper in the end to buy the best.

Çiftlik balıkları vahşi olanlardan daha ucuzdur ve tadı idare eder.

Farmed fish are cheaper than wild ones and the taste is only "so-so".

Bira malt içeriğine göre vergilendirilir, bu yüzden düşük maltlı bira daha ucuzdur.

Beer is taxed according to its malt content, so low-malt beer is cheaper.

Diğer birçok aperitifle karşılaştırıldığında patlamış mısır çok ucuzdur. Ayrıca genellikle daha sağlıklıdır.

Popcorn is very inexpensive when compared to many other snack foods. It's also usually healthier.