Translation of "Tatlı" in Polish

0.004 sec.

Examples of using "Tatlı" in a sentence and their polish translations:

Kim tatlı tatlı gülümsedi.

Kim uśmiechnęła się uroczo.

Tatlı rüyalar!

Słodkich snów!

Şeftaliler tatlı.

Brzoskwinie są słodkie.

Tatlı rüyalar, Timmy.

Śpij dobrze, Timmy.

İsteyerek tatlı yiyorum.

Chętnie jem słodycze.

Çok tatlı değil.

Nie za słodkie.

Tatlı yemeyi severim.

Chętnie jem słodycze.

Tatlı yemeği bıraktım.

Przestałem jeść desery.

Bu pasta tatlı.

To ciasto jest słodkie.

Çiçekler açınca, tatlı kokuları...

Słodki zapach otwierających się kwiatów

Tatlı bir şey istiyorum.

Chcę coś słodkiego.

Elmanın tatlı tadı var.

To jabłko ma słodki smak.

Tatlı için yer ayır.

Zostaw sobie miejsce na deser.

İyi geceler. Tatlı rüyalar

Dobranoc. Kolorowych snów.

Tom tatlı değil mi?

Czy Tom nie jest słodki?

İyi geceler. Tatlı rüyalar.

Dobranoc, kolorowych snów.

Tom genellikle tatlı yemez.

Tom zazwyczaj nie je deseru.

Tom tatlı bir adam.

Tom to słodki facet.

Betty'nin tatlı bir sesi var.

Betty ma miły głos.

Bu elmaların hepsi çok tatlı.

Wszystkie te jabłka są bardzo słodkie.

Tatlı portakallar çok ekşi değildir.

Słodkie pomarańcze nie są bardzo kwaśne.

En sevdiğin muzlu tatlı nedir?

Jaki jest twój ulubiony deser z bananami?

En sevdiğin çilekli tatlı nedir?

Jaki jest twój ulubiony deser z truskawkami.

Senin en sevdiğin tatlı nedir?

Jaki jest twój ulubiony deser?

Magdalena bana çok tatlı görünüyor.

Uważam, że Magdalena jest bardzo ładna.

Ania bana çok tatlı görünüyor.

Myślę, że Ania jest bardzo ładna.

Bu tatlı soğuk servis edilmelidir.

Ten deser powinien być serwowany na zimno.

Ne tatlı bir köpek yavrusu!

Jaki słodki szczeniak!

Ama bu nektar sırf tatlı değil.

Ale jest nie tylko słodki.

O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.

On lubi wszystko, co jest słodkie.

- Bu çiçek güzel kokuyor.
- Bu çiçek tatlı kokuyor.

Ten kwiat pięknie pachnie.

Oğlumun yediği bir çeşit ve tek tatlı çikolatalı pastadır.

Jedyny deser jaki je mój syn to ciasto czekoladowe.

Tatlı için ne istersin, dondurma mı yoksa taze meyve mi?

Co pan sobie życzy na deser: lody czy świeże owoce?