Translation of "Lahana" in English

Ben lahana turşusunu severim.

I like sauerkraut.

Lahana çiğ olarak yenilebilir.

Cabbage can be eaten raw.

- O, lahana hariç tüm sebzeleri seviyor.
- Lahana dışında tüm sebzeleri sever.

He likes all vegetables except cabbage.

Bana bir baş lahana ver.

Give me a head of cabbage.

Lahana hariç tüm sebzeleri severim.

I like all vegetables except for cabbage.

lahana ve ıspanak yedirmeye çalışıyordu.

my mum would try to give me kale and spinach.

Beyaz lahana ailesi sülfür açısından zengindir.

The cabbage family is rich in sulfur.

Beyaz lahana, brokoli, karnıbahar, brüksel lahanası,

That includes cabbage, broccoli, cauliflower, Brussels sprouts,

Ben her sabah lahana turşusu yerim.

I eat sauerkraut every morning.

Lahana ve marul arasındaki fark nedir?

What's the difference between cabbage and lettuce?

Tom lahana hariç bütün sebzeleri sever.

Tom likes all vegetables except cabbage.

O, lahana dışındaki tüm sebzeleri sever.

She likes all vegetables except cabbage.

Mary lahana hariç tüm sebzeleri sever.

Mary likes all vegetables except cabbage.

Biz lahana hariç tüm sebzeleri severiz.

We like all vegetables except cabbage.

Onlar lahana dışındaki tüm sebzeleri severler.

They like all vegetables except cabbage.

Meyveli içeceğime biraz ıspanak ve lahana eklemişti.

she snicked in the spinach and the kale in the smoothie.

Çiçero "Bana lahana turşulu bir sandviç ver" dedi.

"Give me a sandwich with sauerkraut," said Cicero.

Mary bir kıvırcık lahana ve kinoa salatası yaptı.

Mary made a kale and quinoa salad.

Sen lahana hariç tüm sebzelerden hoşlanıyorsun, değil mi?

You like all vegetables except cabbage, don't you?

Lahana, karnabahar, brokoli ve brüksellahanası aynı türün çeşitleridir.

Cabbage, cauliflower, broccoli, and Brussels sprouts are all cultivars of the same species.

Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı.

Tom bought a bucket of extra-spicy fried chicken and a container of coleslaw.