Translation of "Koşullarda" in English

0.003 sec.

Examples of using "Koşullarda" in a sentence and their english translations:

- Acınacak koşullarda yaşıyorlar.
- İçler acısı koşullarda yaşıyorlar.

They live in deplorable conditions.

O kötü koşullarda yaşamaktadır.

She lives in poor circumstances.

Tom bakımsız koşullarda büyüdü.

Tom grew up in squalid conditions.

O, kaotik koşullarda büyüdü.

She grew up in chaotic circumstances.

Madenciler tehlikeli koşullarda çalışırlar.

The miners work in dangerous conditions.

Tom'un evi gizemli koşullarda yandı.

Tom's house burned down in mysterious circumstances.

Böyle koşullarda çalışmak özellikle zordu.

Working in such conditions was especially difficult.

Sami korkunç koşullarda can verdi.

Sami perished in terrible circumstances.

Bu denizaltı gezegendeki en düşmanca koşullarda çalışabilir.

This submarine can operate in the most hostile conditions on the planet.

O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.

That politician is well versed in internal and external conditions.

çamur. Bu imkansız koşullarda, umutların hepsi bir atılımın yakında kaybolur.

Dahası, bu kadar zorlu koşullarda yaşamış olmasak bugün olduğumuz kişiler olmazdık.

In fact, we wouldn't be who we are if we hadn't lived through such a terrible and adverse political climate.