Translation of "Kibir" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kibir" in a sentence and their english translations:

Kibir insanoğlunun zayıflığıdır.

Human pride is human weakness.

Servet kibir doğurur.

Wealth breeds arrogance.

Kibir bir kişinin çöküşüne yol açar.

Arrogance leads to a person's downfall.

Tom güven ve kibir arasındaki farkı bilmiyor.

Tom doesn't understand the difference between confidence and arrogance.

Güven ve kibir arasında çoğu kez ince bir çizgi vardır.

There's often a fine line between confidence and arrogance.

Kahkaha kibire karşı tek tedavidir ve kibir gülünebilir tek hatadır.

Laughter is the only cure against vanity, and vanity is the only laughable fault.

Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik.

The seven deadly sins are: pride, envy, greed, anger, lust, gluttony and sloth.

Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir.

Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.