Translation of "Kebap" in English

Yirmi tane kebap ısmarlayalım!

Let's order twenty kebabs!

Yirmi şiş kebap ısmarlayalım.

- Let's order twenty kebabs!
- Let's order twenty shish kebabs!

"Kebap cinayetleri" çözülmüş görünüyor.

The "kebab murders" appear to be solved.

Döner kebap, Avrupa'da popülerdir.

Döner kebabs are popular in Europe.

- Mary yeğenleri için şiş kebap pişirdi.
- Mary yeğenlerine şiş kebap yaptı.

Mary cooked shish kebab for her nephews.

Ama nasıl kebap pişirileceğini bilmiyorum!

But I don't know how to cook kebabs!

Türkiye'deki çoğu restoranda kebap ana yemektir.

In many restaurants in Turkey, kebab is the main entree.

- Sadece pilav değil, kebap da yedim.
- Sadece pualo yemedim aynı zamanda kebap da yedim.

- Not only did I eat pilaf, but I also ate kebabs.
- Not only did I eat pulao, but I also ate kebabs.

Bu akşam canım biraz kebap yemek istiyor.

I feel like having some kebab.

Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.

In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.

2011 yılının en kötü şöhretli ifadesi "Kebap cinayetleridir."

The most infamous expression for the year 2011 is "Kebab murders".

2011 yılının kötü tanınmış deyimi "Kebap cinayetleri"dir.

The notorious expression of the year 2011 is "Kebab murders".

2011 yılının en rezil ifadesi "kebap cinayetleri'"dir.

Year 2011's most infamous expression is "Kebab murders".

Biz bizim restoranda pilav, lo mein ve kebap yeriz.

- We have pilaf, lo mein, and kebabs in our restaurant.
- We have pulao, lo mein and kebabs in our restaurant.

Türkiye'nin ünlü bir çok şeyi var: Ayasofya, kebap ve... enflasyon

Turkey is famous for many things: Saint Sophia, kebabs and… inflation!

- Tipping Çin'in bir şehri değil.
- Bahşiş, Çin'de bir şehir adı değildir.
- Bahşiş bir kebap adı değildir.

Tipping is not a city in China.