Translation of "Kanepenin" in English

O kanepenin üzerinde.

It's on the sofa.

Kedi kanepenin altında.

The cat is under the sofa.

Kanepenin altına bakmadım.

I didn't look under the couch.

Kanepenin arkasında cüzdanını buldum.

I found your wallet behind the sofa.

Tom kanepenin üzerinde gerindi.

Tom stretched out on the couch.

Tom kanepenin koluna oturdu.

Tom sat on the arm of the couch.

Tom kanepenin arkasına saklandı.

Tom hid behind the sofa.

Çoraplarınızı kanepenin altında bırakmayın.

Don't leave your socks under the couch.

Tom kanepenin arkasında saklanıyor.

Tom is hiding behind the couch.

Kendimi kanepenin arkasına sakladım

I hid myself behind the couch.

Sami kanepenin üzerinde uyuyordu.

Sami was asleep on the couch.

TV uzaktan kumandası kanepenin altında.

The TV remote control is under the couch.

Tom anahtarını kanepenin altında buldu.

- Tom found his key under the sofa.
- Tom found his key underneath the sofa.

Bak kanepenin altında ne buldum?

Look what I found under the sofa.

Kanepenin altına birçok toz topağı var.

There are a lot of dustballs under the couch.

Tom çömeldi ve kanepenin arkasına saklandı.

Tom crouched down and hid behind the couch.

Tom, kanepenin altında bulduğum şeye bak.

Tom, look what I found under the sofa.

Tom Mary'nin çantasını kanepenin altında buldu.

Tom found Mary's purse under the sofa.

Tom, Mary'nin kolyesini kanepenin altında buldu.

Tom found Mary's necklace under the sofa.

Kanepenin arkasına düşen bozuk paraları aldı.

He picked up the coins that had fallen behind the sofa.

Kanepenin altında bir TV uzaktan kumandası var.

There is a TV remote control under the couch.

Cüzdanım nerede? Tamam! Şimdi kanepenin altında buldum.

Where is my wallet? Nevermind! I just found it under the couch.

Tom çocukların Noel hediyelerini kanepenin arkasına sakladı.

Tom hid the children's Christmas presents behind the couch.

Tom, Mary'nin yüzüğünü o kanepenin arkasında buldu.

Tom found Mary's ring behind that couch.

Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı.

Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.

Tom kanepenin arkasına düşen el fenerini el yordamıyla aradı.

Tom groped for the flashlight that had fallen behind the couch.