Translation of "Kamyonet" in English

Kamyonet devrildi.

The lorry tipped over.

Bir kamyonet sürdüm.

I drove a van.

O bir kamyonet kullanıyor.

He drives a light truck.

Tom bir kamyonet sürüyor.

- Tom drives a pickup truck.
- Tom drives a truck.

Tom bir kamyonet sürdü.

Tom drove a van.

Tom kamyonet kapısını çarparak kapattı.

Tom slammed the van door closed.

Tom siyah bir kamyonet kullanıyor.

Tom drives a black pick-up truck.

Tom yeni bir kamyonet satın aldı.

- Tom bought a new pickup.
- Tom bought a new pick-up.

Lütfen kamyonet kapısını kaydırarak açar mısın?

Would you please slide the van door open?

Tom Mary'ye kamyonet için anahtarlar verdi.

Tom gave Mary the keys to the van.

Tom siyah bir kamyonet almak istedi.

Tom wanted to get a black van.

Tom, dört tekerlekli bir kamyonet kullanıyor.

Tom drives a four-wheel drive van.

- Minibüs yeşile boyandı.
- Kamyonet yeşil renge boyandı.

The van was painted green.

Evinin önüne park etmiş kırmızı bir kamyonet var.

There's a red pickup truck parked in front of your house.

Erkek kardeşin geçen hafta pembe bir kamyonet aldı.

Your brother bought a pink truck last week.

- Tom bir hafif kamyon kullanıyor.
- Tom bir kamyonet kullanıyor.

Tom drives a light truck.

- O bir pikap kamyon kullanıyor.
- O bir kamyonet kullanıyor.
- O bir pikap kullanıyor.

He drives a pickup truck.

Tom bir kamyonet sürmeye alışık ama o gerçekten büyük kamyonlardan birini asla kullanmadı.

Tom is used to driving a pickup truck, but he's never driven one of those really big trucks.