Translation of "Kameramı" in English

Kameramı çaldırdım.

I had my camera stolen.

Kameramı arıyorum.

I'm looking for my camera.

Kameramı getirmeliydim.

- I should've brought my camera.
- I should have brought my camera.

Kameramı çaldın.

You stole my camera.

- Benim kameramı gördünüz mü?
- Kameramı gördün mü?

- Did you see my camera?
- Have you seen my camera?

Kameramı gördün mü?

- Did you see my camera?
- Have you seen my camera?

Kameramı evde bırakmalıydım.

- I should've left my camera at home.
- I should have left my camera at home.

Kameramı rehin bıraktım.

I pawned my camera.

Kahretsin, kameramı unuttum!

Darn it, I forgot my camera!

Ona kameramı gösterdim.

I pointed my camera at her.

Birisi kameramı bozdu.

Someone broke my camera.

Boston'da kameramı kaybettim.

I lost my camera in Boston.

İsterse kameramı kullanabilir.

He may use my video camera if he wants to.

- Kameramı tamir için göndermek zorunda kalacağım.
- Kameramı tamire göndermem lazım.
- Kameramı tamire göndermek zorundayım.

I'll have to send my camera out for repair.

Benim kameramı yalnız bırakın.

Leave my camera alone.

Kameramı ona ödünç verdim.

I lent her my camera.

Oh hayır! Kameramı unuttum.

Oh no! I forgot my camera.

Benim kameramı kullandınız mı?

Did you use my camera?

Benim kameramı gördünüz mü?

Did you see my camera?

Geçen gün kameramı kaybettim.

I lost my camera the other day.

Tom benim kameramı çaldı.

Tom stole my camera.

Tom'a kameramı ödünç verdim.

I lent Tom my camera.

Arzu ederse kameramı kullanabilir.

She may use my video camera if she likes.

Gittiğim her yere kameramı götürürüm.

I take my camera wherever I go.

Tabii ki, ben kameramı getirdim.

I brought my camera, of course.

Kameramı tamir ettirmek zorunda kalacağım.

I'll have to have my camera repaired.

O dükkânda kameramı tamir ettirdim.

I had my camera repaired at that shop.

Benim yeni kameramı test ediyorum.

I'm testing my new camera.

- Eğer Tom isterse video kameramı kullanabilir.
- Tom benim video kameramı kullanmak isterse kullanabilir.

Tom may use my video camera if he wants to.

- Ben kameramı kaybettim.
- Fotoğraf makinemi kaybettim.

I lost my camera.

Yağmur yağmaya başladığı için kameramı kullanamadım.

Because it started to rain, I couldn't use my camera.

Her nereye gitsem kameramı yanımda götürürüm.

I take my camera with me wherever I go.

Eğer Tom isterse video kameramı kullanabilir.

Tom may use my video camera if he wants to.

Tom ve Paula'ya kameramı ödünç verdim.

I lent Tom and Paula my camera.

Tom, eğer isterse video kameramı kullanabilir.

Tom may use my video camera if he likes.

Tom benim video kameramı kullanmak isterse kullanabilir.

Tom may use my video camera if he wants to.

Kameramı ne zaman ortaya çıkarsam bana yardımı olur

When does it help me to have my camera out,

Aslında kameramı ihmal etmedim. Sadece fotoğraf çekmek istemedim.

I didn't actually forget my camera. I just didn't want to take pictures.

Tom kameramı ona çevirdiğimde her zaman suratını asar.

Tom always makes a face when I point my camera at him.

Ben artık asla kameramı kullanmıyorum. Sadece telefonumla fotoğraf çekiyorum.

I never use my camera anymore. I just take pictures with my phone.

Sonra tekrar kameramı alıp sevdiğim ve bildiğim şeyi yapmaya başladım.

and then picked up my camera again and started doing the thing I love and what I know.

- Benim kameramı kullandınız mı?
- Benim fotoğraf makinemi mi kullandın?
- Benim fotoğraf makinemi kullandın mı?

Did you use my camera?