Translation of "Kalıbını" in English

0.002 sec.

Examples of using "Kalıbını" in a sentence and their english translations:

Dişlerinizin bir kalıbını alacağım.

I'll take an impression of your teeth.

O sabun kalıbını bana uzat.

Hand me that bar of soap.

Tom fırın eldiveni kullanmadan tart kalıbını fırından çıkardığında kendini kötü şekilde yaktı.

Tom burned himself badly when he took the pie pan out of the oven without using an oven mitt.

Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.

Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there.