Translation of "Ithal" in English

- Hindistan'dan çay ithal ediyoruz.
- Çayı Hindistan'dan ithal ederiz.

We import tea from India.

ithal şampanyaymış gibi içebiliyorsun.

you can drink it as if it were an imported Pommery.

Şampanya Fransa'dan ithal edilmektedir.

Champagne is imported from France.

ABD'den tahıl ithal ederiz.

We import grain from the United States.

Bunu Avustralya'dan ithal ettik.

We imported this from Australia.

Japonya petrol ithal ediyor.

Japan has to import oil.

Japonya petrol ithal etmeli.

Japan has to import oil.

İthal petrol sıkıntısı vardı.

There was a shortage of imported oil.

Biz Brezilya'dan kahve ithal ederiz.

We import coffee from Brazil.

Onlar dükkânda ithal mallar satıyorlar.

They sell imported goods at the shop.

Sadece GIF dosyalarını ithal edebilirim.

I can only import GIF files.

O ithal bir araç sürer.

She drives an imported car.

Biz Amerika'dan un ithal ederiz.

We import flour from America.

Bu arabalar Almanya'dan ithal edildi.

These cars were imported from Germany.

O Türkiye'den giysiler ithal etmektedir.

He imports clothes from Turkey.

Nereden ithal peynir alacağımı bilmiyorum.

I don't know where to buy imported cheese.

Biz Arjantin'den et ithal ettik.

We imported meat from Argentina.

Japonya Kaliforniya'dan portakal ithal eder.

Japan imports oranges from California.

Rusya Amerika'dan buğday ithal etti.

Russia imported wheat from the United States.

İngiltere, İspanyol ürünü ithal ediyor.

England imports Spanish produce.

Avustralya'dan birçok şey ithal ediyoruz.

We import many things from Australia.

Şirketi Kenya'dan çay ithal ediyor.

His company imports tea from Kenya.

Şirketi Etiyopya'dan kahve ithal ediyor.

His company imports coffee from Ethiopia.

- Sadece ithal şarap sunmaya karar verdim.
- Yalnızca ithal şarap sunmaya karar verdim.

I've decided to serve only imported wine.

İthal otomobillere özel bir vergi koyuldu.

A special tax was imposed on imported cars.

İthal arabalara güçlü bir talep vardır.

Imported cars are in strong demand.

Japonya büyük miktarda petrol ithal eder.

- Japan imports a large quantity of oil.
- Japan imports great quantities of crude oil.

Her yıl Kanada'dan tahıl ithal ederiz.

We import grain from Canada every year.

Sence Abd'den pirinç ithal etmeli miyiz?

Do you think we should import rice from the U.S.?

Avustralya'dan bir sürü şey ithal ederiz.

- We import a lot of things from Australia.
- We import many things from Australia.

Bu, Almanya'dan ithal edilen bir arabadır.

This is a car imported from Germany.

Onlar o mağazada ithal malları satarlar.

They sell imports at that store.

Beklenildiği gibi, ithal malların fiyatı yükseldi.

As expected, the price of imported goods rose.

Tom'un şirketi Brezilya'dan kahve ithal ediyor.

Tom's company imports coffee from Brazil.

Sanırım Tom ithal bir araba sürer.

Tom drives an imported car I think.

Tom ithal edilmiş bir arabayı kullanıyor.

Tom drives an imported car.

Türkiye'de birçok ürün Polonya'dan ithal edilir.

Many products in Turkey are imported from Poland.

Tom Avustralya'dan bir şeyler ithal ediyor.

Tom imports stuff from Australia.

Eğer işçi ithal etmeseydi bugünlere hiç gelemeyecekti

If the worker did not import it, he would never come to these days

O şirket çoğunlukla ithal mallar işiyle ilgilenir.

That company deals mainly in imported goods.

Japonya ham maddelerinin çoğunu ithal etmek zorunda.

Japan has to import most of its raw materials.

En son ne zaman ilaç ithal ettin?

When was the last time you imported medicines?

Farklı ülkeler, pek çok mal ithal etmektedirler.

Different countries import many goods.

Bu günlerde çoğu giyim Çin'den ithal edilmektedir.

These days, most clothing is imported from China.

Bu, Malezya'dan ithal edilmiş bir ham maddedir.

This is a crude material imported from Malaysia.

O mağaza bir sürü ithal mal satar.

That store sells a lot of imported goods.

Tom ithal bira içen tanıdığım tek kişidir.

Tom is the only person I know who drinks imported beer.

- Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder.

Japan imports various raw materials from abroad.

Çin, ABD'nin geri dönüştürülebilir ürünlerinin çoğunu ithal ediyordu

China used to import a lot of the US's recyclables,

Polonya'dan Türkiye'ye ithal edilen bir sürü ürün var.

There are many products imported from Poland to Turkey.

Tom, Mary'ye ithal şarap satın alabileceği yeri söyledi.

Tom told Mary where she could buy imported wine.

Sami, en iyi polo oyuncularının ithal edildiğini biliyordu.

Sami knew that the best polo players were imported.

İthal arabalar için talep daha düşük fiyatlardan dolayı artıyor.

Demand for imported cars is increasing due to lower prices.

Afrika kıtasıysa bugün yılda 300 trilyon kaloriden fazla ithal ediyor.

The African continent now imports over 300 trillion calories a year.

Biz ham madde ithal ederiz ve bitmiş ürünler ihraç ederiz.

We import raw materials and export the finished products.

Japonya, Çin'den hammadde ithal eder ve Çin'e hazır ürün ihraç eder.

Japan imports raw materials from China and exports finished products to it.

Pek çok kişi içerden almaktansa dışarıdan ithal etmenin daha kolay olduğunu söylüyor.

Not few say it is easier to import that to buy inside the country.

Tokyo'da yaşayan yabancı iş adamları çoğunlukla ithal batı ürünlerinin yüksek fiyatlarından şikâyet etmektedir.

Foreign businessmen living in Tokyo often complain of the high prices for imported western food.