Translation of "Avustralya'dan" in English

0.005 sec.

Examples of using "Avustralya'dan" in a sentence and their english translations:

Avustralya'dan

Australia,

- Bu, Avustralya'dan.
- Bu Avustralya'dan.

This is from Australia.

Avustralya'dan ayrılamam.

I can't leave Australia.

Bu çizmeler Avustralya'dan.

These boots are from Australia.

Tom Avustralya'dan atıldı.

Tom just got kicked out of Australia.

Bu kartpostal Avustralya'dan.

This postcard is from Australia.

Bu şapka Avustralya'dan.

This hat is from Australia.

Tom Avustralya'dan döndü.

Tom came back from Australia.

Avustralya'dan neden ayrıldınız?

Why did you leave Australia?

Biz Avustralya'dan bahsettik.

We talked about Australia.

Avustralya'dan geri döndük.

We're back from Australia.

Avustralya'dan nefret ediyorum.

I hate Australia.

Tom Avustralya'dan bahsetmedi.

Tom didn't talk about Australia.

- Sana Avustralya'dan kartpostal göndereceğim.
- Size Avustralya'dan kart gönderirim.

I'll send you a postcard from Australia.

- Tom yakında Avustralya'dan dönecek.
- Tom yakında Avustralya'dan dönmüş olacak.

Tom will be back from Australia soon.

Tom geçenlerde Avustralya'dan döndü.

Tom has recently returned from Australia.

Tom Avustralya'dan geri döndü.

Tom just got back from Australia.

Tom henüz Avustralya'dan dönmedi.

Tom isn't back from Australia yet.

Bunu Avustralya'dan ithal ettik.

We imported this from Australia.

Sadece Avustralya'dan geri döndüm.

I just got back from Australia.

Tom yarın Avustralya'dan uçuyor.

Tom is flying in tomorrow from Australia.

Avustralya'dan ayrıldığında kaç yaşındaydın?

How old were you when you left Australia?

Avustralya'dan ayrıldığınızda kaç yaşındaydınız?

How old were you when you left Australia?

Onu Avustralya'dan geri getirdim.

I brought that back from Australia.

Avustralya'dan birini tanıyor musunuz?

- Do you know anyone in Australia?
- Do you know anybody in Australia?

Tom Avustralya'dan Japonya'ya geldi.

Tom came to Japan from Australia.

Tom bana Avustralya'dan yazdı.

Tom wrote me from Australia.

Tom Avustralya'dan geri geldi.

- Tom came back from Australia.
- Tom has come back from Australia.
- Tom is back from Australia.

Sami aslında Avustralya'dan geliyor.

Sami originally comes from Australia.

Tom, Avustralya'dan geri döndü.

Tom is back from Australia.

Gelecek pazartesi Avustralya'dan ayrılıyoruz.

We're leaving Australia next Monday.

Derhal Avustralya'dan ayrılmak zorundayım.

I must leave Australia at once.

Avustralya'dan aldığım şapkayı kaybettim.

- I lost the hat I bought in Australia.
- I lost the hat that I bought in Australia.

Ben Tom. Avustralya'dan arıyorum.

I'm Tom calling from Australia.

Asya Avustralya'dan çok daha büyüktür.

Asia is much larger than Australia.

Avustralya'dan hiç haber aldın mı?

Have you heard any news from Australia?

Tom gelecek hafta Avustralya'dan dönüyor.

Tom is coming back from Australia next week.

Fiyatlar burada Avustralya'dan daha yüksektir.

Prices are higher here than in Australia.

Avustralya'dan ayrıldığında kaç yaşındaydın Tom?

Tom, how old were you when you left Australia?

- Jane, Avustralyalı.
- Jane, Avustralya'dan geliyor.

Jane comes from Australia.

Avustralya'dan birçok şey ithal ediyoruz.

We import many things from Australia.

Tom 20 Ekim'de Avustralya'dan ayrıldı.

Tom left Australia on October 20th.

Tom bu sabah Avustralya'dan ayrıldı.

Tom left Australia this morning.

Tom şimdi Avustralya'dan geri döndü.

Tom is now back from Australia.

Tom yarın Avustralya'dan geri dönüyor.

Tom is returning from Australia tomorrow.

Biz onu Avustralya'dan satın aldık.

We bought it in Australia.

Tom Avustralya'dan ne zaman döndü?

When did Tom return from Australia?

Gerçekten Avustralya'dan nefret etmeye başlıyorum.

I'm really starting to hate Australia.

Avustralya'dan tanıdığım tek erkek Tom.

Tom is the only guy I know from Australia.

Tom'un Avustralya'dan henüz döndüğünü sanmıyorum.

- I don't think Tom is back from Australia yet.
- I don't think that Tom is back from Australia yet.

Amerika ya da Avustralya'dan daha iyi.

Better than America or Australia.

Japonya'nın nüfusu Avustralya'dan çok daha büyüktür.

The population of Japan is much larger than that of Australia.

O bir yıl önce Avustralya'dan geldi.

He arrived from Australia a year ago.

Torres Boğazı Yeni Gine'yi Avustralya'dan böler.

The Torres Strait divides New Guinea from Australia.

Avustralya'dan bir sürü şey ithal ederiz.

- We import a lot of things from Australia.
- We import many things from Australia.

Biz Avustralya'dan bir sürü turist alırdık.

We used to get a lot of tourists from Australia.

Avusturya mı yoksa Avustralya'dan mı geliyorsun?

Do you come from Austria or Australia?

Tom yakında Avustralya'dan buraya varıyor olacak.

Tom will be arriving here soon from Australia.

Tom Avustralya'dan bir iş teklifi aldı.

- Tom has been offered a job in Australia.
- Tom was offered a job in Australia.

Tom Avustralya'dan bir şeyler ithal ediyor.

Tom imports stuff from Australia.

Tom, Mary'nin Avustralya'dan döndüğünü sandığını söyledi.

- Tom told me he thought Mary was back from Australia.
- Tom told me that he thought Mary was back from Australia.

Tom, Avustralya'dan 2013 yılında buraya taşındı.

- Tom moved from Australia to here in 2013.
- Tom moved here from Australia in 2013.

Tom Avustralya'dan üç gün önce ayrıldı.

Tom left Australia three days ago.

Tom'un Avustralya'dan ne zaman ayrıldığını bilmiyorum.

I don't know when Tom left Australia.

Tom Avustralya'dan buraya kadar tüm yolu geldi.

Tom came here all the way from Australia.

Tom'un anne ve babası Avustralya'dan göç ettiler.

Tom's parents immigrated from Australia.

Tom Mary'nin ne zaman Avustralya'dan döndüğünü bilmiyor.

Tom doesn't know when Mary got back from Australia.

- Tom ve ben, ikimiz de 2013'te Avustralya'dan ayrıldık.
- Hem Tom ve ben 2013'te Avustralya'dan ayrıldık.

- Tom and I both left Australia in 2013.
- Both Tom and I left Australia in 2013.