Translation of "Istifasını" in English

- İstifasını sundu.
- O istifasını sundu.

- He tendered his resignation.
- He submitted his resignation.
- She submitted her resignation.

İstifasını sundu.

She tendered her resignation.

- Politikacı istifasını ilan etti.
- Siyasetçi istifasını açıkladı.

The politician announced his resignation.

Patronuna istifasını sundu.

He handed in his resignation to his boss.

Tom istifasını sundu.

Tom submitted his resignation.

O istifasını verdi.

He handed in his resignation.

Tom istifasını doğruladı.

Tom confirmed his resignation.

O istifasını sundu.

She submitted her resignation.

Tom'un istifasını duydun mu?

Did you hear about Tom's resignation?

O, istifasını sundu mu?

Did he hand in his resignation?

Patron Tom'un istifasını istedi.

The boss asked for Tom's resignation.

Tom'un istifasını kabul ettim.

I've accepted Tom's resignation.

Tom istifasını teslim etti.

Tom turned in his resignation.

İstifasını sunma kararı aldı.

He decided to submit his resignation.

Tom dün istifasını açıkladı.

Tom announced his resignation yesterday.

Tom, Mary'nin istifasını istedi.

Tom called for Mary's resignation.

Söyle ona, derhal istifasını versin!

- Tell her she should present her immediate resignation.
- Tell her she should submit her immediate resignation.

Tom'un istifasını kabul etmeyi reddettik.

We refused to accept Tom's resignation.

Tom Mary'nin istifasını kabul etti.

Tom has accepted Mary's resignation.

Tom istifasını sunmaya karar verdi.

Tom decided to submit his resignation.

Tom istifasını ne zaman verdi?

When did Tom hand in his resignation?

Ona derhâl istifasını sunması gerektiğini söyle.

Tell her she should present her immediate resignation.

İstifasını şirket politikasına itiraz ederek sundu.

He submitted his resignation in protest of the company's policy.

Onlar onun istifasını öğrendikten sonra çok şaşırdılar.

They were stunned after finding out about his resignation.

Bu arada, Almanların büyük çoğunluğu Wulff'ın istifasını talep ediyor.

- In the meantime, the majority of the Germans demand Wulff's resignation.
- In the meantime, the majority of the Germans demand that Wulff resign.

- Başbakan dün istifa etti.
- Başbakan dün istifasını verdi.
- Başbakan dün görevi bıraktı.

The Prime Minister resigned yesterday.