Translation of "Korku" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Korku" in a sentence and their japanese translations:

Korku onu susturdu.

恐怖で彼は口がきけなかった。

Gözlerinde korku vardı.

彼女の目には恐怖があった。

Yüzünde korku vardı.

彼の表情には恐怖が表れていた。

Yoksa bilinmeyenden korku mu?

それとも分からないことへの恐れ?

Korku... ...ve hayret dolu...

‎夜に潜むのは‎― ‎恐怖

Ancak ilk korku geçtiğinde,

しかし恐怖を感じた後

Bir korku filmi izleyeceğim.

ホラー映画を見るつもりです。

Şu çocuk korku göstermedi.

その子は何の恐怖も示さなかった。

Korku, köpeklerde agresifliği tetikler.

恐怖は犬を向こう気にさせるのである。

Bu yaratık yüzyıllardır korku salmıştır.

ムカデは昔から恐れられ―

Korku usul usul yüreğime yerleşmişti.

恐ろしさが私の心に忍び込み、そこに残った。

Korku sık sık tehlikeyi abartır.

案ずるより産むが易し。

O oğlan hiç korku göstermedi.

その子は何の恐怖も示さなかった。

Korku filmlerine gitmekten zevk alır.

彼女はホラー映画を見るのを楽しみにしている。

O, korku yüzünden ele geçirilmiştir.

彼は恐怖におびえた。

Erkek kardeşim korku filmlerini sever.

兄はホラー映画が好きです。

Korku köpeklerde saldırganlığa neden olur.

恐怖は犬を向こう気にさせるのである。

Depremde hissettiğimiz korku tanımlamanın ötesindeydi.

地震の時に感じた恐怖は言葉で表現できません。

Carol genellikle korku filmlerini izler.

キャロルはよく恐怖映画を見る。

Küçük çocukların hayatları korku dolu.

小さな子供達の生活は恐れに満ちている。

Korkunç sahne onu korku içinde titretti.

恐ろしい光景に彼は戦慄した。

Korku hariç filmlerin bütün türlerini severim.

映画はホラー以外なら何でも好きです。

korku, suç ve stres seviyeleri düşmeye başladı.

恐怖や罪悪感 ストレスは 薄れていきます

Sonra korku içinde bunu aleni olarak konuştum

おそるおそる このことを公にしたところ

Korku değil, umut insan ilişkilerinde yaratıcı ilkedir.

人間社会のことがらにおいて、恐怖ではなく希望が創造の原理となる。

Bazı insanlar korku filmlerini izlemekten zevk alırlar.

ホラー映画を見ることに楽しみを見いだす人もいる。

Böylece, risk almaya alışmanın korku ve suçluluk gibi

私が予想したのは リスクを冒すことへの馴化が

Aynı zamanda daha az korku ve suçluluk hissedeceklerinden

そして恐れや罪悪感を 感じにくくなることが

korku ve ümitsizlik hissetmek için iyi gerekçeler var

怖れを感じ希望を失うのも もっともです

Korku filmini tekrar izlemek için kendimi ikna edemedim.

そのホラー映画は二度と見る気にならなかった。

örneğin, savaş alanındaki korku hissi ve korunmak için eğilmek -

例えば 紛争地域で恐怖を感じたり 身を伏せたりすることです

Tereddüt ve korku içindeydim ve istediğim tecrübe bu değildi.

躊躇し 恐れ 望んでいた体験にはなりませんでした

Bu korku filminde, ölü için hayata geri gelmek mümkündür.

このホラー映画では死者が生き返ることが可能だ。

O küçük bir korku çığlığı attı ve banyoya kaçtı.

彼女は小さな驚きの悲鳴を上げると、浴室に逃げて行った。

O korku filmi çok korkunçtu ve onu izledikten sonra uyuyamadım.

このホラー映画はとても怖くて、見た後はもう寝られなくなってしまった。

Bu yüzden, bu hayvana karşı duyulan korku toplum ve kültürler aracılığıyla

それが文明の中で 受け継がれてきて―

Ney sadece içgüdüsel bir taktikçi değildi ve görünüşe göre korku ya da yorgunluğa karşı bağışıktı…

ネイは本能的な戦術家であるだけでなく、明らかに恐怖や倦怠感の影響を受けませんでした…